Cesur, deneysel ve hazmı zor çizgileri sayesinde Megane II’yi unutmak ne kadar zorsa, her şeyiyle ortalama Megane III’ü unutmak o kadar kolay. Yeni Renault Megane ise özellikle tasarım açısından, selefine göre fazlasıyla cesur ve başarılı.
Kompakt sınıf bizce otomobil markalarının Şampiyonlar Ligi. Sınıfın liderleri VW Golf çok konforlu ve keyifli olmayı başarırken, Ford Focus çok iyi sürüşüyle meşhur. Son Opel Astra da Mazda 3’le birlikte tasarımıyla hepsine takmış durumda.
Megane'ın vatandaşı Peugeot 308 ise yenilikçiliği, cesareti ve teknik atılımıyla sınıfın vazgeçilmez zirve oyuncusu artık. Dikkat ettiyseniz iki paragrafta tam üç tane "Car of the Year" var.
Böyle bir ortamda son Renault Megane tasarımda cesur yeni dünyanın kapılarını açmakla kalmıyor, arzulanır olmayı da başarıyor. Üstelik teknik başarı da bu sefer Megane’ın yanında.
Evet, yeni Megane alabildiğine çekici ama dilerseniz kasa tiplerinden başlayalım. Zira yeni nesil Megane’ın bir coupé ya da cabrio versiyonu olmayacak. Bunun yerine Renault, ağırlığını Megane’ın teknolojik donanımına vermeyi tercih etmiş.
Tasarımda Talisman’ın açtığı yoldan ilerleyen Renault Megane bir aile arabası için fazlasıyla iddialı.
Önde burun kısmını parantez içine alan, arkada logoya kadar uzanan LED hatlar Megane'ı rakiplerinden ayırmakla kalmıyor, doğrusu çok da havalı. Geleneksel yapıyla çok oynamadan böylesi bir fark yaratmak da ayrı bir başarı.
Renault’nun hedeflediği "prestijli" görüntüye ulaştığını belirtip olayın asıl kızıştığı iç mekâna geçelim.
İç Mekân