Saygı duyulacak teknik istikrar ve kalite inatçısı Audi. 1910'da kurulan, 1964'te Volkswagen grubu tarafından satın alınan Audi, uzun yıllar önce prestij sınıfına terfi ettirildi.
Asıl dönüm noktasını belki de 1980'de Cenevre'de sergilediği ve hızla efsaneleşen sportif coupé'si Audi Quattro ile yaşayan bu dört halkalı marka, nice cesur denemeyle otomotivde başı çekenler arasına katıldı.
Çoğu modeli VW’lerin cilalısı olsa da, hakkını vermek lazım, gayet güzel cilalıyor. Mesela, diğer Almanlarda bir ihtimal göze çarpabilecek milimetrik kusurlar Audi'de atomik boyutlarda. Malzeme ve işçilik kalitesi de hemen her modelde sınıfının en iyisi.
Lakin, hatasızlık saplantısından olsa gerek, Audi'ler zaman zaman sıkıcı, sürücüsüne mesafeli, fazla steril ve kontrol manyağı olabiliyor. Gerçi kolay değil aynı anda hem BMW hem de Mercedes olmaya çalışmak, kim olsa şizofrene bağlar.
Bugün, küçük şehirli A1'den fiyakalı patronlar ve yüksek devlet memurlarının limuzini A8'e kadar her sınıfa hitap ediyor Audi. Dört yanı saran Q serisi SUV'ları, azman sporcular S - RS serilerini, TT'yi, R8'i ve geleceğin Audi'sini temsil eden elektrikli e-tron serisini de unutmayalım.
Fazla göze batmadan prestij isteyenlerin ve karşılığını ödemeye hazır olanların bi tanesi, mağrur otomobiller geçidi Audi. Ne de olsa "Vorsprung durch Technik"....