1940 doğumlu bu Japon markası, şahsiyetli modelleri, sorunsuzluk geleneği ve öncü teknolojileriyle kendi bağımsız hikâyesini yazmaya devam ediyor.
80’lerde 626 ve 323 Türkiye’de fırtına gibi esip halkın sevgilisi olduktan sonra bir duraklama dönemine girdiler.
Sonra Mazda 6 ve 3’le başlayan bir rönesans yaşadılar ve bu diriliş bugün de mühendislikte Skyactive, tasarımda Kodo adı altında son sürat devam ediyor. Dördüncü nesil Mazda 3 ile birlikte, 2019'da Skyactive-X teknolojisinin de startı verilecek kısmetse. Ama hacim haberleri yine umut kırıcı maalesef!
Ayrıca… Mazda’da modellerinin ne kadar iyi olduğunu anlatamamak gibi bir sorun var sanki. Bilen bilir, arayan bulur demekle de olmuyor maalesef. Arabaların niteliğiyle, yollarımızdaki niceliği arasındaki en orantısız marka muhtemelen Mazda. Ülke kotasının aşırı kısıtlı olmasından mıdır nedir…
Neyse… Efsane Wankel motorlu muhteşem RX-8’in dönüş sinyalleri yayılıyor çok uzaklardan. Dünyanın en sevilen, safkan roadster’ı MX-5 de muhteşem bir dönüş yaptı.
Mantıklı, çekici ve harika SUV CX-5, yüksek fiyatıyla vitrin süsü formatında bekleyişini sürdürüyor. Umutlar küçük motoruyla CX-3’te.
Tıpkı CX-5 gibi, 2000 cc’nin altına bir türlü inemeyen ve sınıfının en iyilerinden olan Mazda 6’yı görenler lütfen jandarmaya haber versin!
Üçüncü nesliyle harikalar yaratan Mazda 2 ülkeye dahi giremezken, ilk beşin değişmez oyuncusu Mazda 3 kendi halinde, boynu bükük takılmaya devam ediyor…
Türkiye’nin vergi sistemini pek takmadıklarını biliyoruz ama, Allah rızası için küçük hacimde yüksek güçlü motorlar rica ediyoruz Mazda mühendislerinden. Biliyoruz, onlar kendilerini aşma peşindeler ve hacim küçültmeyi lüzumsuz buluyorlar ama biz vergileri aşamıyoruz maalesef!