Adam Opel’in 1862’de kurduğu ve işe bisikletle başlayan Opel, ürettiği efsane modellerle otomotiv tarihinde kendine has bir yere sahip. Yıllardır satışlarını artırsa da bir türlü kâra geçemeyen, gayet karakterli modeller üretmesine rağmen bizce hakettiği itibar düzeyinde olmayan ilginç bir marka Opel.
Kasada oturan Amerikalıların da katkılarıyla Opel markası son yıllarda sıklıkla kişilik problemi yaşadı. Neyse ki yeni dalga modeller bu turnuvanın sürpriz takımı, bir sonrakinde kupanın favorilerinden olmaya başladı. İşte son Opel Astra ‘Yılın Arabası’ (pardon otomobili) ünvanını aldı bile.
GM tutar mı satar mı derken, 2017’ye de Fransız PSA grubu flörtüyle girdik ve sürpriz evlilik gerçekleşti. Opel için artık GM yok, PSA var. Bu satırları yazdığımız sırada işbirliğinin ortak platformlarla mı sınırlı kalacağı, üretimin nerelerde ve nasıl devam edeceği gibi stratejik konular belirsizliğini koruyordu. Tabii bir de marka imajlarının nasıl şekilleneceği sorusu var.
Para işlerinden bağımsız bakarsak Opel'e, ortada aslında gayet güzel bir tablo var. Küçük sınıfta ciddi ciddi başa güreşen Corsa, şık minik Adam, ikinci dalga café Mokka, altın kemer sahibi Astra ve güzelleştikçe güzelleşen Insignia ile zirveye karşı hiç de boş olmadığını bir kez daha ortaya koydu Opel.
SUV dünyasında biraz zayıf mı kaldılar diyenler için X Serisi cevabı geliyor. Mokka X ve Crossland X’ten sonra Grandland X ile kompakt SUV topraklarına sağlam bir dönüş yapıyor Opel. Elektrikli arabalarda da Ampera-e yeni ve daha kompakt bir sayfa açıyor Opel.
İzlemeye değer.