1955, Colin Chapman doğumlu Lotus, safkan sürüş makineleri üreticisi olarak haklı bir şöhrete sahip.
Bütün Lotus modellerinin ortak özelliği harika süspansiyon - direksiyon - şasi üçlüsüyle harika birer sürüş makinesi olmaları. Diğer ortak özellikleriyse düşük kalite ve kötü ergonomi. Zaten öyle bir iddiaları da yok.
Taa ki Evora çıkana kadar klima, GPS, hız sabitleyici gibi donanımlar markaya neredeyse hakaret sayılırdı. Ama devir kötü.
Hem malum, maddi sıkıntılar yüzünden Lotus, Malezya’da Proton’un yanında yatılı okuduktan sonra, yine Malezya’lı sonra DRB-Hicom grubunun çatısı altına girdi. Sonra bir baktık Çinli Geely 2010’da hisselerin % 51’ini alıvermiş. Sonuçta İngiliz markası deyip geçelim.
Ama kötü mü oldu, olmadı. 2009 sonunda Ferrari’den iki üst düzey yönetici afıran Lotus, belli ki niyeti bozmuştu. Porsche, Ferrari ve Aston Martin’e dil mi uzatacak darken pek ses çıkmadı.
Kulağımıza gelen deli deli yenilikleri (Esprit, Elan, Elite, Eterne) heyecanla bekledik ama onlardan da ses çıkmadı ve 2017’yi 1.500 adet civarı bir satışla tamamladı Lotus.
Ürün gamımız şimdilik Elise, Exige, Evora ve pist oyuncağı 3-Eleven ile sınırlı. 2022’de de ilk Lotus SUV’si gelecekmiş!