Audi A5 Sportback İncelemesi

Zamanın Audi tasarım şefi Walter da Silva, 2008’de yollara çıkan ilk Audi A5 için “En güzel eserim” demişti. Bizce de sadelikle cazibenin zirvede buluşmasıydı o A5.

Haddimize değil ama Walter Bey 2016 doğumlu Audi A5’i gördüğünde, nasıl da başarılı bir işe start verdiğini düşünüp gururlanmıştır muhtemelen. 

Bu yeni aile coupé'si, özellikle A5 Sportback versiyonuyla eskisinden de iddialı ve manalı. Zira sadece tasarım değil, A4’ten tanıdık MLB Evo platformu ve teknik gelişmeleriyle de fark yarattı Audi A5. Fazladan konfor ve dört yetişkin için beş kapı kullanışlılığı, özellikle A5 Sportback'i bir adım öne çıkarıyor gibi.

Bakalım BMW 4 Serisi Gran Coupé ve Mercedes C Serisi Coupé gibi iddialı rakiplerin karşısında Audi A5 Coupé ve 5 kapılı A5 Sportback versiyonu ne hamleler yapmış… 

Audi sadeliğinin muhtemelen en hayranlık verici formu A5. Üstelik genelde tersi olur ama 5 kapılı A5 Sportback, 3 kapılı coupé’ye kıyasla daha şık, daha seksi.

Daha yuvarlatılmış hatlara sahip ilk nesile kıyasla, yeni Audi A5 farlardan başlayarak daha keskin, köşeli ve kat yerleri vurgulanmış bir arabaya dönüştü.

Yaklaşık 5 cm uzayan Coupé ve 2 cm uzayan Sportback, kendisini pek de değişmemiş bulanlara sadece coupé versiyonun 300.000'i aşan satış adedini gösteriyor.

Bu kadar beğenilmiş bir modelde radikal değişiklik yapmak tüm yatırım ve sempatiyi bir anda çöpe atmak anlamına gelebilirdi. Bu da pek Audi’lik bir tavır olmasa gerek.

Alçalarak devam eden tavan çizgisiyle coupé zarafetinin hakkını veriyor Audi A5. Çerçevesiz camlar da gerçekten şık bir detay ama siz yine de ön kapıyı açarken pencerenin göğsünüze saplanmamasına dikkat edin.

Bak gördün mü, yine ön kapı dedik! Ya aklımız nedense hep A5 Sportback’te!..