Bir önceki Audi A4, Audi’nin yeni çağını başlatmış, R8 ve A5 onun yolundan gitmişti. Teknoloji şovu yapsa bile Mercedes C ve BMW 3 Serisi karşısında bir türlü istediği galibiyeti alamıyordu Audi A4.
O zamanlar, “Daha düşük hacimli motorlar, daha yumuşak ve konforlu bir sürüşle ezeli rakiplerinin başı epeyce ağrıyabilir…” demiştik ve işte o günler geldi!
Düşünsenize, VW Passat’ın zaten çok iyi yaptığı her şeyin daha rafine, daha kaliteli ve daha pahalısını yapma hakkına sahipsiniz…
Yeni Audi A4 bütün bu hakları sonuna kadar, hem de hiç kolaya kaçmadan kullanmış ve yıllardır beklediği, olmak için kıvrandığı şey olmuş… En iyi! Ama kendine aşık eder mi, orasını bilemeyiz.
Ki pek yakında ismini terk edip A5 adıyla yeni bir hayata atılacağını söyleyebiliriz.
Yeni Audi A4’ün şova başladığı yer tasarım değil maalesef. Dördüncü nesil A4’ü bir öncekinden ayırmak için epeyce dikkatli incelemek gerekiyor.
Hatta, “A4’ü makyajladık” deselerdi de doğrusu kimse yadırgamazdı. Ne var ki Audi’de işler böyle yürüyor. Bir önceki Audi A4 de ondan öncekine çok benziyordu. O da bir öncekine vs…
3 cm uzayıp, 1 cm genişleyen Audi A4’teki en net değişimler farlardaki daha keskin hareketler ve ön hava girişindeki krom ızgara çizgileri. Belli ki Audi, tasarımda herkesin aradığı şeyi bulduğundan emin.
Audi A4’ün her kıvrımı, her çizgisi cazibeden çok verimliliğe hizmet ediyor. Sadece 0.23’lük sürtünme katsayısı bunun açık kanıtı. Yeni MLB Evo platformunu kullanan Audi A4 alüminyum-çelik karması iskeletin de katkılarıyla 100-120 kg arası bir hafifleme yaşamış.
Evet, otoparkta bir Mercedes C ya da BMW 3 Serisi’nin yanında bir miktar sönük kalıyor Audi A4 ama bu durumu takar gibi bir hali de yok.
Şöyle bir etrafında dolaşırken parçalar arasında uyumsuzluk, işçilikte herhangi bir kusur, dengesizlik ya da asimetri bulmanın imkânsız olduğu bir araba Audi A4.
Galiba iç mekâna geçme vakti.
İç Mekân