1,6 milyon gibi muhteşem bir satış rakamına ulaşan ilk nesil Audi Q5, boyut ve özellik anlamında Audi’nin en mantıklı SUV seçeneği olduğunu gösterdi. Bu durum da yeni Q5’in omuzlarına çok önemli bir sorumluluk yükledi haliyle: Daha çok satmak.
Nesilden nesile ufak ufak gelişmek Audi’de bir gelenek malum. Ama bu yeni Audi Q5, hiç de yeni görünmeyen bir “yeni” Audi Q5. Sanarsınız Audi risk almamak için tasarımcıları bağlayıp depoya tıkmış, ama mühendislere her türlü imkânı sağlamış.
Öte yandan, yeni A4 ve Q7 ile aynı platforma sahip olmanın avantajıyla teknik yeniliklerden sonuna kadar yararlanmış Audi Q5. Belli ki, estetik cimriliği mekanik ve teknolojik cömertlikle dengelemiş Audi alimleri.
Söylenecek çok bir şey var mı bilmiyoruz ama yıllardır aşinası olduğunuz modelin makyajlı hali gözüyle bakabiliriz yeni Audi Q5’e. Profil çizgileri neredeyse hiç değişmeyen Q5, ön kısımda Q3’ün makyajda yapıverdiği değişiklikleri tekrarlamakla yetinmiş.
İşte yapılan yenilikler ve sonuçları: Q7’den tanıdık, daha büyük, enlemesine çizgili ve kalın çerçeveli ön ızgara Audi Q5’i daha güçlü gösteriyor. Açıları değişen ön farlar da keskin hatlarıyla daha dinamik.
Kapı kollarının hemen altında boydan boya devam eden ‘fırtına’ çizgisi ve yine alt kısımdaki iç bükey yüzey Audi A5’ten hatırlanacak ateşli detaylar. Arka kısımda ise, tasarımı hafifçe değişen stoplar ve alttaki yalancı egzoz çıkışları dışında bir yenilik fark etmek için çok çalışmak lazım.
Audi Q5’in tasarımı geçmişten bağımsız baktığımızda tabii ki başarılı ve modern. Ama alıcısına “yeni model tatmini” yaşatma konusunda bizce zayıf kendisi. Neyse ki iç mekânda bambaşka ve yepyeni bir hikâye var.
İç Mekân