Honda Jazz İncelemesi

Karşınızda “küçük” araba sınıfının en büyüklerinden biri Honda Jazz! Baş ağrıtmaması kadar, değişkenlikteki hünerleriyle de parlayan yıldız.

Kendisinin en belirgin özelliği, sürüş kabiliyetleriyle etkilemekten ziyade hayatı kolaylaştırmaya odaklanmış olması. HR-V ile aynı platformu paylaşıyor olmasının da bu konuda çok işe yaradığı kesin.

Motordan sürüşe, tasarımdan kullanışlılığa her ayrıntıda ne sıkıcı ne de ateşli Honda Jazz. Heyecandan ziyade, keyifli bir mantık taraftarı da diyebiliriz.

“Az alanda çok kullanışlılık” maçında Jazz’ın karşısına çıkacak tüm rakiplerine başarılar dileriz. Zira ihtiyaçları olacak ve üstelik yakında daha cazip, yeni bir yüzle geri dönecek Honda Jazz.

Cep MPV’si formatında olması Honda Jazz’ın sempatik ve modern göründüğü gerçeğini değiştirmiyor. Polo, Clio, Fiesta, Yaris, i20 ve daha pek çok geleneksel rakibinin yanında kendine has bir çizgisi var Jazz’ın. 

Çoğu rakibinin aksine motor bölümüne minimum alan ayıran Jazz, buradan artırdıklarını kabin ve bagajda sonuna kadar değerlendirmiş. 

Biraz düşününce, Honda Jazz’ı Fiesta’dan çok bizde artık satılmayan Ford B-Max ya da Hyundai ix20’ye rakip görmek daha mantıklı geliyor.

Başarılı sürtünme katsayısı, dolayısıyla başarılı tüketim değerleri için tasarlanan sivri burun enlemesine ince farlarıyla Jazz’ı daha genç gösteriyor. 

Ön kapıdan başlayıp arka stoplara uzanan derin hat ve Volvo’ları hatırlatan, yukarı konumlanmış arka stoplar da sevdiğimiz hareketlerden.

Üçüncü nesilde 96 mm uzayan Honda Jazz fazla uysal bulunmuş olsa gerek, 2018 makyaj operasyonuyla sportifleşme hamleleri geldi. Far grupları ve tampon tasarımlarına ufak dokunuşlar bu operasyonda başrolde. 

LED gündüz farları ana far grubunun içine çıkarken, yeni sis farları daha saldırgan tasarlanan tamponun alt kısmına yerleşmiş. “Dynamic” donanım paketindeki tampon altı kırmızı hatlar ise Jazz’ın niyeti iyice bozduğunun belirtisi. 

Konuya motor bölümünde ayrıca değineceğiz.