Bir önceki nesliyle de aslında gayet başarılı işlere imza atan Citroen C3, yeni radikal tarzıyla küçük aile arabaları sınıfını şöyle bir salladı diyebiliriz. SUV’umsu hatları ve içte dışta ezber bozan hareketleriyle üçüncü nesil Citroen C3, Citroen C3 Picasso’dan boşalan yeri doldurmakta hiç zorlanmadı.
İlginçtir, Citroen C3’ün görünümü seçtiğiniz opsiyona göre fazlasıyla değişiyor. Baz versiyon Citroen C3 Ankara ise, özelleştirdiğiniz üst donanımlı bir C3, bir bakmışsınız Barselona olmuş.
Dinamik sürüşten çok konfor isteyen, hele ki VW Polo, Ford Fiesta, Skoda Fabia, Renault Clio gibi modelleri sıkıcı bulan kesimdenseniz, Citroen C3’e hoş geldiniz!
2020 makyajlı C3'ü inceleme fırsatımız henüz olmadı ama Citroen C3 tasarımının formülü beli: Biraz C4 Cactus, biraz Picasso, biraz da C3. Yani önce tarz.
Ki aslında, Citroen özellikle şehir arabalarını sürüden ayırmaya her zaman özen göstermiştir. İyi de yapmıştır. Biz modern şehir kölelerinin hayatı zaten yeterince sıkıcı ve düz.
Girişte de belirttiğimiz gibi, Airbump gibi oyuncaklar ve renklendirme seçeneklerinden mahrum baz versiyon bilemedin “Aaa değişikmiş” tepkisini alırken, üst donanımlı bir Citroen C3 “Vaaay!” ünvanına hak kazanıyor. Umulur ki makyaj sonrası baz versiyon da çıtayı yükseltir.
Geniş yan profil, C4 Cactus’ten transfer olan havalı Airbump koruyucuları ve çepeçevre dolaşan plastik koruyucularla birlikte Citroen C3’e SUV havası katıyor. MPV’lerin teker teker ölüme terk edildiği bir devirde doğru hareket.
C4 Picasso ve Cactus dışında ilk nesil Skoda Fabia ve Nissan Juke’u da hatırlatan çift parçalı ön farlar da Citroen C3’ün cesur tarzının tamamlayıcısı. Arkadaki 3D far grubu da optik şovun güzel bir finali olmuş.
Özelleştirme seçenekleriyle tavan rengi ve jantlarda yapacağınız değişikliklerin de Citroen C3’e hatırı sayılır derecede cazibe kattığını hatırlatıp iç mekâna geçelim. Ki orası da her şeyden çok tasarımıyla dikkat çekiyor.
İç Mekân