1999’da podyuma çıktığında Honda HR-V o kadar yeni bir şeydi ki, öncüsü olduğu “crossover” sınıfı daha portakalda vitamin bile sayılmazdı. Muhteşem bir araba mıydı, değildi. Ama orijinalliği, yenilikçi tavrı ve cazibesiyle modern klasikler arasına çoktan girdi bizce.
Güncel Honda HR-V, anlayış olarak CR-V ile Jazz arasında bir yerlerde. Daha büyük ebatlarına rağmen Jazz’ın platformu üzerinde yükselen Honda HR-V, ebatıyla büyük, pratik özellikleriyle küçük kardeşini andırıyor.
İronik bir şekilde, fazla erken kayıt yaptırdığı küçük SUV alemine geç kalanlardan biri gibi algılanıyor HR-V. Malum, şehirli aileler için bu modeller ekşi mayalı ekmek kadar elzem artık.
İlki gibi orijinal olmasa da dinamik hatlara sahip Honda HR-V. Far grupları ve karoserdeki keskin çizgileriyle tipik bir Japon olan HR-V, profilden Mazda CX-3 ile Nissan Qashqai arasında geziniyor.
Özellikle burun tasarımı ve arka kapılara gizlenmiş kapı kollarıyla HR-V tam bir Honda. Ön tamponun merkezinden arkaya doğru genişleyip yükselen çizgileri yeni HR-V’nin iddialı görünmeye çalıştığının kanıtı.
Yine de, kendisinden sadece birkaç cm daha büyük Toyota C-HR ve Seat Ateca gibi rakiplere bakınca, HR-V’nin sanki biraz daha adrenaline, biraz daha oyuna ihtiyacı varmış gibi hissediyor insan.
İç Mekân