Uzunca bir süre ihmal ettiği, dışarıdan destek aldığı, deyim yerindeyse durumu idare ettiği "büyük sedan" sınıfına Talisman ile iddialı bir dönüş yaptı Renault.
İddiasını Latitude ve Laguna’yı tek vücutta toplamasından da anlayabilirsiniz, lansmanın ezeli rakiplerin evi olan Frankfurt’ta yapılmasından da.
Evet, SUV’lerin hüküm sürdüğü, sedanlar aleminin adeta buzul çağı yaşadığı bir dönemde, hayat Renault Talisman için de kolay başlamadı. Megane Sedan ile fazlasıyla benzeşmesinin de işine yaradığından emin değiliz ama vardır bir bildikleri.
Tarzıyla, endamıyla, teknolojisiyle karşınızda Renault Talisman...
Laurens van der Acker tasarım direksiyonuna oturduğundan beri bir Renault modelinde bayık çizgilere rastlama ihtimali kalmadı diyebiliriz.
Renault Talisman ise yeni çağın iddialı, göze batmak isteyen ve dinamik tasarımlı modellerinin öncülerinden. Popüler kardeşi Megane’a çok benziyor yorumu kolay yapılsa da aslında yollara ilk çıkan Renault Talisman’dı. Yine de iki kardeşi ayırt etmek için metreyle ölçmeniz gerekebilir.
Dış tasarımda ince bir ayarın ürünü Talisman. Alman sedanların kusursuz oranlarını Latin sıcaklığıyla harmanlamış. Arkaya doğru daralan uzun cam yüzeyler ve şişik kalçaları ona sportif bir hava katıyor. Yenilerden Opel Insignia Gran Sport kadar zarif sayılmaz gerçi.
Ön farlarda, tamponun alt kısmına kadar devam eden “C” formlu LED gündüz farları artık markanın imzalarından biri. Tıpkı arkada, merkezdeki logoya kadar devam kırmızı LED aydınlatma hattı gibi.
Burun tasarımı, ön ızgara, farlar ve hatta logonun bu kadar uyumlu tasarlandığı model bulmak kolay değil. Ama dış görünüş her şey midir, değildir...
İç Mekân