Kia Soul isimli bu tekerlekli kutu ilk kez yollara çıktığında hepimizin ağzı açık kalmıştı. Neydi bu, bir Kore şakası mı? Yoksa rahmetli PT Cruiser’ın parodisi mi?
Neden sonra anlaşıldı ki bu küçük küp, yirmilik Amerikalıları tavlamak için California’da tasarlanmıştı.
Derken yıllar geçti, ikinci nesil Kia Soul 2013’te, 2016’da makyajlandı ve işte karşımızda duruyor. Orijinalliğini koruyan ama eskisi kadar kutu gibi görünmeyen bir Soul bu.
Küçük SUV coşmalarının yaşandığı bir dönemde belki Kia’nın bile hiç tahmin etmediği kadar önemli bir modele dönüşmüş olabilir.
Başta konfor ve kullanışlılık olmak üzere her konuda ilerleme kaydeden Kia Soul’un etrafında şöyle bir tur atalım mı?
Ya Kia Soul köşelerini yumuşattı ya da biz ona alıştık. Ama Kia Soul temel özelliği hâlâ küçük, yüksek, sevimli ve tekerlekli bir küp olması.
Modaya uygun olarak ve makyaj operasyonunun da katkılarıyla Soul artık daha bir şehir SUV’si görünümde.
Yeni far grupları, yeni burun tasarımı, logonun altındaki parlak plastik kaplamadan Kia ızgarası ve yeni tamponlar Kia Soul’un zamanı yakalama hamleleleri. Eğlenceli ve oyuncaklı tasarım her detayda karşımıza çıkıyor ama arka farlar sanki birazdan bagaj kapağını yutacak dev bir parantez gibi.
Bu kutu kutu tasarımın en çok iç hacmin elini güçlendireceğini söylemek için içeri girmeye bile gerek yok ama madem lafı açıldı, buyrun birlikte girelim.
İç Mekân