Evet, doğru bilmişsiniz, Kia Soul’un iç ebatları aşırı iyi! Koltuklar epey yukarıda ve camlar kocaman, yani ferahlık ve görüş fevkalade.
Arkada ise hem diz hem de baş mesafesi fevkaladenin de fevkinde. Tavana avize düşünebilirsiniz ama sallantılı bir şey olmasın. Geçerken Nissan Juke’a pis pis bakar gibi bizim Soul!
At yarışına giden süslü şapkalı kontesler bile Kia Soul’da mesut olacaktır. Normal hayata dönersek, dört yetişkin ya da iki yetişkin/üç çocuk kombinasyonu çok rahat edecektir.
Kapı içlerinde içecekler, kokpit civarında cüzdanlar, telefonlar, irili ufaklı eşyalar için bolca göz ve saklama alanı mevcut.
Donanım ve kalite anlamında çıtayı yükselten Kia Soul harlak siyah ve metalik kaplamalarla cazibesini artırmış. İşçilik de, önceki Soul’un aksine, alıştığımız Kia standartlarını yakalamış durumda.
Basılacak ve çevrilecek onca düğmeye rağmen kafaların karışmaması güzel. Zira hemen hepsi doğru yerlerde.
En üst donanım olan Connect Plus’ın 8 inçlik ekranı var ki, kendisi AppleCar Play ve Android Auto uyumlu. Biz Türklere düşen ise 5 inçlik dokunmatik ekran.
Hedef kitle düşünülürse bu tarz mobil bağlantı opsiyonlarının yokluğunu anlamak mümkün değil. Sistemin “Aferin”lik tek özelliği geri görüş kamerasına sahip olması desek yeridir.
354 litrelik bagaj Nissan Juke ve Peugeot 2008’in bagajına denk, yeni Seat Arona’nın 45, Renault Captur yaklaşık 100 litre gerisinde. Bagaj kapağı açıldığında, tavana kadar koca bir alanınız olması da hiç fena bir özellik değil aslında.
Yükleme eşiğinin çok yüksek olmaması ve zemin yüksekliğinin ayarlanabilmesi Kia Soul’un diğer bagaj doğruları. Bir de arka koltuklar yatırıldığında dümdüz bir zemin elde edebilseydik var ya!..
Giriş Sürüş - Konfor - Performans