Kocaman bir MPV’nin çoluk çocuğu olmayanlar tarafından bile beğenilmesinde bir terslik yok mu? Tamam, kullanışlılıkta başka MPV’lere de gönlümüzün meylettiği oldu ama…
İşin ilginci Ford S-Max’in görüntüsü cazip, sürüşü fantastik. Galaxy ile Gran C-Max arasındaki seçenek olan S-Max kendine “dinamik aile arabası” diye yeni bir sınıf açtı desek yeridir.
MPV ile SW arası bir yerlerde gezinen S-Max’ın doğrudan bir rakibi olduğu şüpheli ama Avrupa’daki satış rakamları onun doğru noktaya temas ettiğini gösteriyor.
Citroen Grand C4 Picasso ya da BMW 2 Serisi Gran Tourer gibi ailevi ilginçlikler dikkatinizi cezbettiyse, Ford S-Max da kesinlikle kısa listede olmalı.
Ford S-Max, aile taşıyıcı otomobillerin bekleme odasına benzemek zorunda olmadığının kanıtı. Üstelik bu ikinci S-Max, Star Wars diyarlarını hatırlatan ilk nesilin burun tasarımı evcilleştirilmiş hali.
Daha iddiasız, ince farları ve Aston Martin şekilli hava girişiyle ön kısım genel Ford tasarımıyla uyumlu, uslu bir çocuk oldu. Keşke Focus’tan çok Mondeo’ya benzeseydi… Olsun, arka yarısı yeter.
Ön çamurluğun üstündeki hava çıkışı ve alçalarak devam eden tavan çizgisi Ford S-Max’in “kinetik dizayn” günlerinden kurtarabildiği ayrıntılar. Dinamik tasarımı tamamlayan arka stoplarla birlikte bu detaylar S-Max’i ağabeyi Galaxy ya da VW Sharan gibi minibüsümsü kutulara benzemekten kurtarıyor.
İç Mekân