Lüküs hayat nesnesi Porsche’lerin hakikatenen kalantoruna hoş geldiniz!
Cayenne ile kendi sınırlarının dışına çıkıp tonla para kazanan Porsche’nin 2009 yılında 4 kişilik bir spor sedan üretmesi o kadar büyük bir şaşkınlık yaratmadı aslında.
Alman prestij markalarının Maserati Quattroporte ve Jaguar XJ gibi öncüleri yalnız bırakmayacağının ilk işaretlerindendi Porsche Panamera.
Porsche gelenekleri açısından Panamera'nın belki en büyük yeniliği, bir coupé'de dört gerçek koltuk ve bu dört koltuğa ulaşmayı sağlayan dört kapıydı.
Lakin ilk nesil Panarema’nın rüküş/kokoş tarzı, zengin ama gösteriş meraklısı olmayan çekirdekten Porsche’cilerden çok “sonradan” Porsche’cileri cezbetti. Gerçi bu bocalama 2013 makyajıyla önemli ölçüde atlatılmıştı.
İkinci nesilde, daha bir oturmuş ve ne yaptığını bilen bir tasarımla karşımızda Porsche Panamera. Sadece görüntü değil, yeni şasi, motorlar, şanzıman ve teknolojilerle de donanan Panarema gelecekteki Porsche’lerin uç beyliğini yapıyor.
İlk nesil kendini Gran Turismo topraklarında kanıtladığına göre, rokokoluktan Porsche’liğe geçiş konusunda daha kararlı olabildi Panamera. Zaten ilk Panamera’nın başarılı makyajı da bu özgüvenin işaretlerini vermişti.
Artık daha büyük ama daha olgun ve “cool” bir Panamera var karşımızda. Markanın özü olan 911 çizgisine yaklaşmak Porsche açısından hem doğru hem de güvenli bir hamle olmuş.
Arkada 2 cm alçalan tavan çizgisi, far gruplarındaki dört noktalı LED’ler, 911’den uyarlanan stoplar ve onları birleştiren LED ışık hattı Panamera’nın özüne döndüğünün işaretlerinden.
VW grubundaki Audi ve Bentley’in de kullanacağı değişken platform, 15 cm daha uzun bir Panamera Executive ve bizce serinin en nefis görüneni Panamera Sport Turismo’ya da imkân tanımış durumda.
Zevk meselesi tabii ama Sport Turismo, SW tarzını Panarema estetiğiyle büyük bir başarıyla buluşturmuş. Bize bunlarla gel Porsche!
İç Mekân