Citroen C4 Cactus… Bolca normalliğin bulunduğu bir dünyada Citroen’in eski çılgın günlere dönmekte olduğunun işareti.
Her tarafı koruma pedleri, hava yastıkları kaplı bir modele dikenleriyle ünlü bir bitkinin adının verilmesi de doğrusu tam arabazzi’lik bir hareket!
Tam olarak hangi sınıfta olduğu tartışmalı bir konu olan Citroen C4 Cactus, kimine göre küçük boy SUV, kimine göre yüksek bir hatchback.
C3 ve 208 modelleriyle aynı platformu kullanmasına rağmen, C4 Cactus hepsinden bir beden büyük. Citroen başlangıçta kendisine “crossover” derken, C4'ün fişini çektikten sonra C4 Cactus'ü birden kompakt hatchback ligine soktu.
Biz de C4 Cactus'ü nereye koyacağımızı şaşırdık ama Citroen'i kırmayalım. Siz kafanıza göre takılırsınız artık.
Yola çıkış noktası farklı, dikkat çekici, kullanışlı ve ulaşılabilir olmak olan Citroen C4 Cactus, bakalım hedefe ne kadar yakın bir atış yapmış…
Citroen C4 Cactus’e şöyle bir bakıp gözlerinizi kapatınca, akılda kalan iki şey alt üst yer değiştirmiş ön farlar ve makyaj sonrası alta kayan iki yandaki koruma pedleri, yani “airbumps” olacaktır.
Felsefesinin temelinde fazlalıklardan kurtulmak olan C4 Cactus için, bunca kalabalıkta akılda kalabilmek hiç de küçümsenecek bir başarı değil.
Yerden yüksek bir şehir SUV’si görünümüne rağmen Citroen C4 Cactus aslında C4’ten 2 cm daha alçak. Artık airbump’lara alışmış olsak bile, ilk başlarda kendinden baya söz ettirmişlerdi.
Ufak çarpmalara ve mesela market arabalarına karşı koruma sağlayan bu hava dolu plastik korumalar Citroen’in sempatik imzalarından birine dönüşmüş durumda.
Orijinal ve sempatik görünmek bu sınıfın ihtiyaçlarından olsa gerek, ilk Skoda Yeti ve Nissan Juke gibi rakipleri de aynı startejiyi tercih etmişti. Renault Clio ile Captur arasında fark da malumunuz.
İç Mekân