Genelde tasarımı, tarzı ve motorlarıyla Avrupa'yı pas geçen, sarı çizgili amerikan asfaltı tarzı modelleri biz de pas geçeriz. Ama Temmuz ayında pek odaklanmadığımız Kia K5 bu sefer zorla baktırdı kendine...
70 yılı aşkın bir süredir dağıtılan "GOOD DESIGN" ödüllerinde, taşıt kategorisinin galibi Kia K5 ve yine Kia'nın yeni büyük SUV'u Sorento oldu. Merak ederseniz, good-designawards.com adresinde scooter'den burun kılı toplayıcısına çok değişik kategorilerde zihin açıcı tasarımlarla tanışabilirsiniz.
Kategorinin diğer kazananı olan Kia Sorento'ya daha önce şurada değinmiştik, bugün K5 ile devam ediyoruz...
Kuzey Amerika, Güney Kore ve Orta Doğu'nun petrol zengini ülkelerinde satılan, oraların deyimiyle "orta boy" ama 4,91 m uzunluğunda bir sedan Kia K5.
Kendisi aslında Sorento'nun devamı olsa da Amerika'da Honda Accord'u "bu sefer" yıkabilmek için, sadece isim değil, platform, teknoloji ve tasarımda da yeni bir sayfa açmış Kia. K5'in teknik ikizi Hyundai Sonata ile birlikte "açmışlar" da diyebiliriz.
Cazibe paylaşımı sonucunda, Kia K5 tip ve fiyatta (29.000 dolardan başlayan), Hyundai Sonata ise teknoloji donanımında kazanmış gibi. Yer yer yorucu olsa da akıcı çizgileri, ışık gruplarının genel hatlarla başarılı paslaşması ve Stinger'vari liftback tasarımıyla K5'i biz de beğendik.
"Işık yeni kromdur" diyen VW tasarım şefi Klaus Zyciora'nın hakkını bir kez daha teslim ediyoruz.
180 hp'lik 1.6 T-GDI'dan başlayan motor seçenekleri, yine 4 silindirli ve 290 hp'lik 2.5 T-GDI'ya kadar uzanıyor. Ki son adı geçen Kia K5 GT, 8 ileri ıslak tip çift kavramalı otomatiğiyle 0'dan 100'e sadece 5,8 saniyede ulaşıyor! Yeni N3 platformu da onu daha atletik yapmış diyor tanıyanlar.
Kokpitte analog göstergeleri ve artık ancak vinç operatörlerinin tuttuğu tarzdaki vites koluyla Sonata'nın sanki kasten gerisinde kalan Kia K5, 10,3 inçlik bilgi-eğlence ekranı ve genel çizgileriyle başarılı aslında.
Yukarıda bahsettiğimiz donanım eksikliğine akıllı anahtar ve otomatik park asistanının yokluğunu da ekleyebiliriz. Ama son Sonata'ya karşıdan bakınca, "Kapıyı telefondan açmayıveririm, parkı da kendim hallederim" diyebilirsiniz.
Zevk meselesi tabii ama...