Octavia e-TEC, Skoda'nın hafif hibrit teknolojisini kullandığı ilk otomobil olarak ayrı bir öneme sahip. Skoda’nın pratikliği, geniş yaşam alanı ve konforlu sürüşünü verimli bir motorla birleştiren Octavia e-TEC, fiyatıyla da rakiplerinin karşısında avantajlı bir konumda. Bakalım hafif hibrit motoruyla Octavia e-TEC neler vadediyor…
Artık dizellerin çağ dışı kaldığını ve hibrit modellerin ülkemizde fiyatının kabul edilmesi zor seviyelerde olduğunu düşünüyorsanız, hafif hibrit teknolojisi sizin için iyi bir seçenek olabilir. Bu teknolojiyi, ülkemiz ihtiyaçlarına verdiği nokta atışı cevaplarla çok sevilen Octavia’da da bulabiliyorsunuz.
e-TEC etiketi, Octavia'nın, 48 volt elektrik sisteminin bir parçası olarak kayış tahrikli marş jeneratörüne sahip 1,0 litrelik üç silindirli turbo benzinli motorla çalıştığını vurguluyor. Bu sistem, gaz pedalından ayağınızı kaldırdığınızda, 0,6 kWh'lik küçük bir lityum iyon pili şarj ederek, şaşırtıcı bir şekilde aracın motorunu hareket halindeyken de durdurulabilmesine izin veriyor. Ayrıca, kalkış sırasında performansa yardımcı olmak için 50 Nm’ye kadar tork artışı sağlayabiliyor.
Üç silindirli motorun devreye girip, girmediğini ancak devir saatine bakarak anlayabiliyorsunuz, sistem çok sessiz ve sarsıntısız çalışıyor. Gaza dokunduğunuzda benzinli motor hızlı ve sorunsuz bir şekilde yeniden ateşlenirken, DSG çift kavramalı şanzıman değişiklikleri benzer incelikle gerçekleştiriyor, düşük hızda biraz daha sarsıntılı olsa bile, yine de konfor ve seri değişimlerle olumlu puanlar almayı başarıyor. Skoda'nın ilk hafif hibrit modeli olduğu göz önüne alındığında, bu uyumlu çalışma çok daha fazla takdiri hak ediyor.
Toplam güç çıkışı 110 HP ile 200 Nm tork ve 0’dan 100 km/s hızlanma 10,5 saniye sürüyor. Rakamlar kâğıt üzerinde fazla etkileyici değil gibi gözüküyor fakat Octavia, ağırlığına rağmen asla hantal hissettirmiyor. Performans hem şehir içi hem de şehir dışı kullanımlarda yeterli oluyor çünkü içten yanmalı motorun torku, turbonun değişken kanat geometrisinin yanı sıra küçük elektrik takviyesinin de yardımıyla düşük devirlerde kullanıma sunuluyor.
Bu motorun en büyük hünerini ise çılgıncasına artan yakıt maliyetlerinde görebiliyorsunuz. Fabrika verisi ortalama 100 kilometre 4,3 litre tüketim değeri veriliyor. Bu rakamı tutturmak özellikle şehir içi trafiğinde fazlaca zaman kaybediyorsanız tabii ki pek mümkün değil. Yaklaşık 300 kilometrelik karma kullanımımızda yol bilgisayarında 8,1 litrelik bir tüketim değeri yazıyordu. Biz tüketim odaklı kullanım gerçekleştirmedik, bu sebeple bu değerin yaklaşık 1 litre altı gibi rakamlarla şehir içinde yolculuk edebilmeniz hiç de zor değil.
Octavia ülkemizde Elite, Premium, RS ve Scout donanımlarıyla satılıyor. RS donanımı 2,0 litrelik dizel motorla geldiği ve tahmin edersiniz ki bol sıfırlı bir fiyatla satıldığı için, Scout ise sadece Combi versiyonda geldiği için satış adedi konusunda pek umut vadetmiyorlar.
Test aracımız Premium donanımına sahipken, zengin bir listeyle karşımıza çıktı. 10 inçlik bilgi-eğlence ekranına alışmak biraz aman alıyor fakat hem çözünürlük hem de dokunma hassasiyeti sınıf standartlarının üzerinde. 10,25 inçlik dijital gösterge ekranı da sade yapısı ile istediğiniz bilgileri kolayca ulaşmanızı sağlıyor. Baş üstü ekranından net bir şekilde hızınızı takip edebilirken, kör nokta uyarı sistemi de yüksek ışık şiddetiyle kör noktanızdan gelecek tehlikelere karşı sizi uyarıyor. Isıtmalı ön koltuklar ve elektrikli ayarlanabilir sürücü koltuğu da konfor noktasında Octavia’nın elini kuvvetlendiriyor. Elektrikli açılabilir bagaj kapağı 600 litrelik bagaja erişimi kolaylaştırıyor. Bunların yanında LED farlar, Skoda'nın çarpışma uyarılı ve otonom frenli Ön Yardım sistemi, çepeçevre park sensörleri, çift bölgeli klima kontrolü ve 17 inç alaşım jantlar standart olarak sunuluyor.