Daimler-Chrysler günlerinden bu yana görülmemiş büyüklükte bir ortaklık olarak değerlendirilen bu birleşme, hem riskleri hem de fırsatlarıyla gündemde. Ancak, bu büyük buluşma öncesinde herkesin aklındaki sorulardan biri şu: Mitsubishi bu hikayenin neresinde?
Honda-Nissan birleşmesi kesinleşmiş bir anlaşma olmaktan uzak. Henüz müzakereler devam ederken, Mitsubishi’nin bu planın bir parçası olup olmayacağı sorusu havada asılı duruyor. İlk raporlar, Mitsubishi’nin sahneden çekileceğini öne sürse de, Mitsubishi Motors’un Başkanı ve CEO’su Takao Kato bu iddiaları net bir şekilde yalanladı ve “Henüz hiçbir şey kararlaştırılmadı” dedi.
Nissan, şu anda Mitsubishi Motors’un en büyük hissedarı konumunda ve şirketin yüzde 34’üne sahip. Bunun yanı sıra, Mitsubishi Motors’un ikinci en büyük hissedarı olan Mitsubishi Corp., yüzde 20’lik bir paya sahip. Nissan’ın bu süreçte Mitsubishi hisselerinin bir kısmını Mitsubishi Corp.’a satmayı düşündüğü de konuşulan senaryolar arasında.
Eğer Honda ve Nissan bu birleşmeyi gerçekleştirebilirse, iki şirketin ortak bir holding şirketi kurması planlanıyor. Bu holding şirketi, Mitsubishi’nin de bünyede kalması durumunda şirkete doğrudan yatırım yapabilir. Ancak Mitsubishi'nin ünlü “üç elmas” logosunu koruyabilmesi için tamamen bir alt kuruluş haline gelmemesi gerekiyor. Bu durum, Mitsubishi Motors’un Mitsubishi Grubu’nun bir parçası olmasından kaynaklanıyor.
Diğer bir seçenek ise Nissan’ın mevcut düzeni koruyarak Mitsubishi Motors’taki en büyük hissedar konumunu sürdürmesi. Üçüncü ve daha radikal bir ihtimal ise, Nissan’ın Mitsubishi’deki tüm hisselerini satıp tamamen Honda ile yeni bir ortaklığa odaklanması.
Nikkei Asia’nın haberine göre, Honda tarafı bu süreçten pek memnun değil. Bir Honda yöneticisi, birleşme görüşmelerinin "çok yavaş ilerlediğini" söylemiş. Nissan’ın şu anda kendi mali sorunlarını çözmek için binlerce işçiyi işten çıkardığı ve maliyetleri düşürmek için ciddi adımlar attığı biliniyor. Bu da Mitsubishi’nin geleceğini daha belirsiz bir hale getiriyor.
Honda, Nissan ve Mitsubishi arasındaki bu karmaşık ilişki, Japon otomotiv endüstrisinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu devlerin gelecekte nasıl bir yol çizeceği, sadece Japonya’yı değil, global otomotiv pazarını da derinden etkileyecek gibi görünüyor. Tek bir şey kesin: Bu hikayenin sonu çokça sürprizle dolu olacak!