yukarı

Mazda: Yalnız ve güzel bir markanın kısa tarihi

Sürücü ile otomobil arasındaki bağı güçlendirme takıntılı Mazda Motor Company 100 yaşında...

05 Şubat 2020 kaynak: Mazda

"Sürüş keyfi" kavramını ticaretin önünde tuttuğunu hissettiğimiz çok fazla marka yok. İşte onlardan biri olan Mazda, 30 Ocak 2020'de Hiroşima'daki genel merkezinde tam 100 mumlu bir pastaya üfledi.

 

Biz de arabazzi olarak bu kutlamaya bir şekilde katılmak istedik. Zira tasarım ya da teknolojide bir şekilde çıkıntılık yapmayı (Ör: Skyactive motorlar) görev bilmiş, inandığı konularda (Rotari motor) ısrar etmiş, yapılmayanı (MX-5) yapmış bir marka Mazda. 

 

Ama belki hepsinden ilginci, satın alma ve birleşmeler çağında Mazda'nın bağımsız kalmayı başarmış olması. 

1920'de şişe mantarı üreterek yola çıkan Mazda, 1929'da ilk motorsiklet prototipini ifşa ettikten sonra, 1931'de üç tekerlekli Mazda Go'yu satışa sundu. II. Dünya Savaşı boyunca imparatorluk ordusu için silah da üretti Mazda.

 

Mazda'nın 3 tekerlekli otomobili K360

 

6 Ağustos 1945'te, Mazda'nın o gün 70 yaşına basan kurucusu Jujiro Matsuda, ilk atom bombası Hiroşima'ya düşmeden sadece birkaç dakika önce, tam da bombanın düştüğü yerdeki bir berber dükkanından kendi aracıyla ayrılarak kurtuldu. Tıpkı dağın arkasında kaldığı için birkaç sıyrıkla atlatan fabrika gibi...

 

1960'ta Japonların meşhur minik "kei" arabalarından "R360" ile (16 hp, 380 kg!) ilk büyük ticari başarısını elde etti Mazda. Evet, şu yukarıdaki fuşya renk fotoğraftaki animasyon karakter! Olsa da yesek!..

 

Ama asıl bombayı - 1961'de Alman NSU şirketiyle lisans anlaşmasını yaptığı - Wankel motorlu çılgın "Cosmo Sport 110S" ile patlattı Mazda. 

 

Mazda Cosmo Sport 110S ve Wankel motor

 

Dünyanın bu rotatif motorlu bu ilk seri üretim otomobilinden sonra, RX-8'e kadar çok canlar yaktı Mazda. Bu arada, 1991'de "787B" ile Le Mans 24'ü kazandığında, döner piston motorla yarışan ilk ve tek marka Mazda olmuştu. 

 

Mazda'nın otomotive attığı bir diğer imza, 1989 tarihli 2 kişilik küçük roadster efsanesi Mazda MX-5, nam-ı diğer "Miata" oldu. Böyle niş bir sınıfta, 4 nesilde 1 milyon adedin üzerinde satmış olması durumu net bir şekilde anlatıyor zaten.

 

Mazda MX-5 1989 Dürnyanın en çok satan 2 kişilik cabrio'su

 

Şu aralar Toyota'yla devam eden yakınlaşmaya rağmen, benzinli motoru dizel gibi davranmaya zorlayan Skyactive X gibi teknolojilerle bağımsız ve sürüdışı davranmaya devam ediyor Mazda. 

 

Bugün hemen her biri sınıfının en zarif ve keyiflisi sayılabilecek modellerin yanı sıra, elektrik faslını açan "MX-30" gibi Mazda'nın geleceğinden umutlu olmamızı sağlayan çok güzel sebepler var. 

 

Türkiye'deki varlığının yeniden fark edilir hale gelmesi dileğiyle, nice yıllara Mazda!