Dünyanın yaşanmaz bir yer olacağı düşüncesiyle kızıl gezegene göç etmenin hesaplarını yapanları kınamıyoruz. Sadece, önceliği gezegenimizin yaşanabilir bir yer olarak kalmasına vermeyi ve bu uğurda çaba sarf etmeyi tercih ederiz doğrusu.
Diyoruz ki doğayla çatışıp değerli kaynaklarını sorumsuzca tüketmek yerine, yaşama ve iş yapış alışkanlıklarımızı değiştirelim. Bir yandan evrenin sırlarını araştırırken, sürdürülebilir, yani yaşarken geleceğini tüketmediğimiz bir hayat tasarlamak hayal olmasa gerek!
Bu bakış açısıyla, 2045’te tamamen karbon nötr olma hedefi koyan Hyundai’nin, attığı adımlarla geleceğe dair umut veren öncü markalardan olduğunu söylemek mümkün.
Üstelik bunu gönülsüz, göstermelik bir yükümlülük gibi görmek yerine, herkesi daha yaşanılır bir dünya için teşvik ederek yapıyor Hyundai. Pozitif değişim için, pozitif enerji yayıyor da diyebiliriz.
İşin bizim açımızdan en güzel tarafı, Hyundai’nin bütün bu bunları sıkıcı olmadan yapıyor olması. Misal mi lazım?.. Bkz. IONIQ 5
Elektrikli araçlar ya da kısaca “Elektriklenme”
Küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %20’sinin kaynağı olan ulaşım ve bunun da %70'inden fazlası otomobiller dahil karayolu taşımacılığından kaynaklanıyor.
Hyundai’nin bu durumu değiştirmek için oldukça istekli ve kararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Zira markanın 2035 hedefi oldukça ihtiraslı: 2035 yılına kadar Avrupa'daki büyük pazarlarda ve 2040 yılına kadar dünya çapında yeni araçların %100 elektrikli hale getirilmesini sağlamak.
Bu yolculuğun rotası, 2028’e kadar otobüsler ve ağır hizmet kamyonları da dahil olmak üzere her tür ticari araç için elektrikli seriler oluşturmak ve 2035’e kadar başta Kore pazarı, tüm dünyada %100 elektriğe geçiş yapmak şeklinde çizilmiş.
Bu rotada ağır vasıta araçları ve Nexo gibi - bizim de çok inandığımız - hidrojen yakıt hücreli araçların da önemli yer tuttuğunu hatırlatalım. Hatta, orta ve uzun vadede, hidrojen teknolojisini gemiler, trenler ve şehir içi hava ulaşımı (kurye droneları gibi) araçlarına doğru da yayma niyetinde Hyundai.
2023 Mayıs başında ABD'de lanse edilen XCIENT Yakıt Hücreli TIR çekicisi bunun en yeni örneklerinden biri. XCIENT’in İsviçre’den Yeni Zelanda’ya 3 yılda yüz binlerce km katettiği testleri sırasında, 4.000 tondan fazla CO2’den tasarruf edildiği bilgisi bile doğru yolda gidildiğinin işareti.
Ama dilerseniz elimizdeki bir güzellikten başlayalım…
IONIQ 5, Hotel Hyundai ve Robotaxi
Hyundai'nin bataryadan elektrikli araçlara (BEV) özel IONIQ serisini ilk modeli olan IONIQ 5, elektrikli mobilite yaşam tarzını sürdürülebilir ve yenilikçi özelliklerin ilk ve belki e en önemli temsilcisi.
Tek şarjla 430 km’lik bir (resmi) menzile ulaşan IONIQ 5 uygun şarj noktasında sadece 5 dakikalık şarjla ise 100 km menzile yetecek enerji depolayabiliyor.
E tabii bu enerjiyi kullancak farklı fikirler bulmak da zor olmaz gerek…
Küratörlüğünü Grace Dent'in üstlendiği Hotel Hyundai, 2022’de ilk konuklarını ağırlarken lüks kabin, restoran ve özel sinema tasarımıyla ilgi çekmişti.
Enerjisini IONIQ 5'in V2L (Araçtan Cihaza) özelliğinden alan şebekeden bağımsız otel, insanların yüzde kırk altısının tatil rezervasyonu yaparken sürdürülebilirliğin de önemli olduğunu belirtmesinden hareketle hayata geçirildi.
Şekilde gördüğünüz IONIQ 5 Robotaxi ise meseleyi bir adım ileri götürüyor.
Hyundai Motor’un, Mayıs 2022'de küresel manifesto kampanyasını başlattığından beri, halka deneyimlettiği IONIQ 5 robot taksi, ’Sürücüsüz olmakla yetinmeyen ve içinde “insan” olan bir mobilite çözümü’ olduğu iddiasını yansıtıyor.
Las Vegas'ta 2023'ün sonlarında piyasaya sürülmesi planlanan IONIQ 5 Robotaksi, 4. seviye otonom sürüş teknolojisi ve güvenlik özellikleriyle donatılmış durumda.
Şehir içi Hava Ulaşımı (UAM)
Hyundai’nin 2017’den beri sürdürdüğü şehir içi hava ulaşımı çalışmaları, gökyüzünde emisyon salımı yapmadan seyahat edilmesini amaçlıyor. Yerdeki tüm ulaşım seçeneklerine bağlanarak kalabalık şehirlerdeki trafiği rahatlatmak da bir diğer motivasyon.
Düşük gürültü seviyesi ihtiyacı göz önünde bulundurularak tasarlanan UAM, konfor ve rahatlığı emisyonsuz bir şekilde sunma hedefinde.
UAM alanında elini güçlü tutmak isteyen Hyundai, kargo ya da insan taşımacılığı yapacak hava araçları için hidrojen yakıt hücresini ön planda tutuyor.
Hyundai ve Boston Dynamics
Robotik, bize her türlü işte destek sağlayarak işte, evde, kısaca hayatın her alanında yaşam kalitemizi artırma potansiyeline sahip.
Hyundai’nin Boston Dynamics’i satın almış olması da Koreli markanın geleceği kafasında nasıl somutlaştırdığını gösteriyor. Evet, robot şovlarıyla bizi hayretten hayrete düşüren Boston Dynamics…
Tabii Hyundai ve Boston Dynamics’in birleşmesini sadece yeni bir girişim olarak görmemek lazım. Bu bir bakıma, geleneksel yoldan çıkıp daha önce ulaşılmayan yerleri hedefleyen bir yolculuğun başlangıç noktası.
Boston Dynamics ile birleşme, otonom arabalar, lojistik ve hava taşımacılığı dahil, Hyundai’nin gelecekteki mobilite konseptini genişletmesine olanak tanıyacak.
Gelecekte bizi nasıl bir hayat ve ulaşım yöntemlerinin beklediğini bilmiyoruz ama Hyundai logosunu çok farklı alanlarda görmeye devam edeceğimize eminiz.