Dış görünüşüne bakarak heyecanlı ya da keyif verici bir sürüş beklemiyorduk, tam da beklediğimiz gibi oldu. Özellikle şehir içinde gayet yumuşak ve konforlu bir sürüşü var Nissan Pulsar’ın. Nasıl olsa yüksek hızda neşelenirim diye boşuna heveslenmeyin.
Ne yumuşak süspansiyonlar hızlandıkça dirileşiyor ne de hissiz direksiyonda bir canlılık belirtisi var. Onun yerine, özellikle virajlı yollarda, sağa sola bol bol salınmak var.
Her hızda yol ve rüzgâr sesini başarıyla dışarıda bırakan Pulsar’ın formülü keyif yerine, huzur ve rahatlık. Tatlı ve mutedil bir emeklilik hayali gibi...
Nissan Pulsar’ın 1.2 benzinlisi DIG-T, 115 hp ve 190 Nm torkuyla çoğu durum için yeterli bir performanasa sahip. Pulsar bu motorla şehir içinde yeterince atak ilerlerken, uzun yolda da nefesi kolay kolay tıkanmıyor. Ama çok da sevinmeyin, çünkü bu motor sadece manuel şanzıman ve sadece en zayıf donanımda mevcut.
Aynı motorun CVT otomatik şanzımanlı X-Tronic verisyonunu seçerseniz, motorun torku garip bir şekilde 165 Nm’ye düşüyor. Değişken zamanlamalı CVT’nin garip işleyişi yetmezmiş gibi, Pusar’ın 0-100 derecesi de 2 saniye kötüleşiyor!
1.5 dizel motorsa ancak gerçekten fazla km yapıyorsanız önerilebilir bir makine. 110 hp ve 1.750 devirde 260 Nm tork yeterli olsa bile, 1.2 benzinliyle aradaki fiyat farkının mantıklı bir açıklaması olmalı.
Nissan Pulsar’ın motor gamı daha çok harcanmış bir fırsat gibi geldi bize. Sanki zorla belli bir motor seçeneğine yönlendirirken, fark etmeden başka markalara doğru yönlendiriyor olmasın Nissan!
İç Mekân Sonuç