Bir Mercedes olarak GLC’nin sürüşteki odağı da konfor. Hatta belli ki bir SUV'nin en konforlu hali olmak istiyor kendisi.
Boyutlarına rağmen Mercedes GLC'nin şehir içindeki kullanımı gayet rahat. Bu gerçeğin diğer tarafındaysa, yüksek biraz hissiz ve uyuşuk kalan bir direksiyon var.
Konfor odaklı süspansiyonlara karşın hızlı virajlarda fazla yatmayan Mercedes GLC yine bir BMW X3'ün sürüş keyfinden uzak. AMG versiyonun da keyfi artımaktan çok konforu bozmak gibi bir özelliği var.
Mercedes GLC sadece dört çeker sistemi ‘4 Motion’ ile satılıyor. Bu da her türlü yol ve hava koşulunda yüksek tutunma ve güvenlik anlamına geliyor. Her gram karbondiyoksitin para ettiği bir devirde, Mercedes’den cesur bir tercih.
Zaten fazlasıyla konforlu olan Mercedes GLC, havalı süspansiyon seçeneğiyle tam bir ütücüye dönüşüyor. Buna bir de her hızdaki sessizliği eklenince, Mercedes GLC konfor zirvesinde Audi Q5 ile başbaşa kalıyor. Ses duymak için tek şansınız dizel motora komut veren gaz pedalına ani ve sert yüklenmek.
Türkiye’ye önceleri bir benzinli, iki dizel seçenekle geliyordu Mercedes GLC. GLC 250 kodlu 2.0 litrelik benzinli motor, vergi avantajıyla GLC’nin fiyatını daha makul düzeyde tutarak rakiplerini liste dışına itti.
211 hp ve 1.200 devirde 350 Nm torkuyla dizellerin performansını aratmayan GLC 250, 7,3 sn’lik 0-100 km hızlanmasıyla haklı bir galibiyetin sahibi.
Bir üst basamakta hibrit motor GLC 350 e var. Yukarıda bahsi geçen 211 hp'lik benzinliyi 116 hp'lik elektrik motoruyla destekleyen GLC 350 e, 100 km'ye 5,9 saniyede çıkarken 2,7 litrelik ortalama tüketimle (resmi rakam) yetiniyor.
Tabii sağ ayağınızı hassas kullanmazsanız, bu tüketim değerinin hızlıca artacağından emin olabilirsiniz.
GLC 250'de 9 ileri, GLC 350 e'de ise 7 ileri otomatik şanzıman konforunuzun emrinde. Sesizlik ve seri çalışma anlamında harika şanzımanlar bunlar.
İç Mekân Sonuç