Kia Niro için eğlenceli, kıvrak ya da sürüş keyfi yaşatan biri araba diyemeyiz. Onun yerine, her şeyi iyi yapan, iyi hissettiren, keyif veren, kullanımı kolay bir kompakt SUV diyebiliriz. 

Ne süspansiyon sistemi Seat Ateca benzeri sportif bir kesinlik sağlıyor ne de direksiyon HD kalitesinde. 

Bunlar yerine, şehirde çok rahat kullanılan, manevra kabiliyeti yüksek bir araba Kia Niro. Tatlı sert ayarlar hızlı girilen virajlarda güven kaybının ve fazlaca yatmanın önüne geçmiş.

Çukur ve tümseklerde çok yumuşak olmasa da Kia Niro konforlumsu tarafta. Ama 18 inçlik jantlardan kaçınmak lazım, zira konforu düşürürken yol gürültüsünü artırıyorlar. 

Gürültü demişken, Kia Niro her hızda yol ve rüzgâr sesini de başarıyla dışarıda tutuyor. Hele ki hibrit sistemin bir dizele kıyasla gürültü avantajı anlata anlata bitmez!

Kia Niro’nun hibrit sistemi bir adet 105 hp’lik 1.6 GDi benzinli ve 43,5 hp gücündeki elektrik motorundan oluşuyor. Bu da toplamda (kümülatif olarak) 141 hp ve 265 Nm tork anlamına geliyor. 

15 km/saat’ten itibaren itibaren devreye giren benzinli motor pillerin şarj olması için her frenlemede devreden çıkıyor. Hem de yolcularına çaktırmadan.

Elektrikli motorun varlığı, benzinliyi harekete geçirmeden Niro’yu çalıştırıp yola çıkma olanağı veriyor. Yine de fazla beklentiye girmeyin, sıfır tüketim ve sıfır emisyonlu bu yolculuk bilemedin 3 km sürüyor. 

Neyse ki devamında da durum hiç fena değil. Benzinli ve elektrikli motor birlikte ya da ayrı ayrı çalıştıkları anlarda adeta tek bir motormuş gibi çalışıyor. Pek öyle performanslı hisettirmeyen motor ara hızlanmalarda da biraz sabır isteyen türden. 

Bir diğer çok iyi haber ise Kia Niro’da çift kavramalı DCT6 otomatik şanzımanın kullanılıyor olması. Birçok hibrit modelde CVT eziyeti çeken insanlık için DCT6, normal bir araba gibi akıcı vites değiştiren güzel bir haber. 

Girişte belirttiğimiz gibi, Kia Niro’daki motor-şanzıman ilişkisi Japon felsefesinden çok Alman kafasına yakın. Bu da elektrik motorunun benzinli motorla otomatik şanzımanın arasında konumlanması demek. 

Bu bilgi gerçek hayatta ne işimize yarar derseniz, bilmiyoruz. Belki bir gün Toyota Prius kullanan birine rastlarsanız, kafasını karıştırıp kötü hissetmesini sağlayabilirsiniz.

“Tüketim? Peki ya tüketim?” dediğinizi duyar gibiyiz. Gerçek hayatta, şehir içi - şehir dışı karışık değerimiz 100 km’de ortalama 5,5 litre. Ki bu çok çok iyi, mesela hibrit motorlu bir Toyota C-HR’dan neredeyse 1 litre daha iyi bir derece. 

İşin piri Toyota Pruis ise 100 km’de 5,1 litreyle liderliğini koruyor.