Elantra da hemen tüm Hyundai modelleri gibi ağırlığı konfora vermiş. Yani sürüşüyle keyif vermekten ziyade hayatı kolaylaştırarak gülümseten bir sedan bu. Gerçek hayat için birebir.
Çok sert ve arka arkaya olmadıkları sürece yoldaki bozuklukların hakkından başarıyla geliyor Hyundai Elantra. Bonus olarak, her hız ve yol koşulunda fiyat etiketinin üstündeki sessizliği de takdire şayan.
Aslında yol tutuş anlamında yeteneksiz bir araba değil Elantra. Normal bir sürücünün bütün taleplerine rahatlıkla cevap verebiliyor. Sadece, yüksek hızda direksiyon tutan ellere güven vermede pek cömert sayılmaz.
Yani “Bu hızda bu virajın hakkından gelir miyiz?” gibi sorulara ne hissiz direksiyon ne de şasiden herhangi bir cevap yok. Böyle lüzumsuz sorular sormadıkça Elantra’da her şey yolunda. Israrla soranların biraz daha Ford taraflarına bakması lazım.
Performans ve tüketim anlamında kağıt üstündeki rakamları tam manasıyla yaşatamıyor Hyundai Elantra. Olağan şüpheliler yüksek ağırlık ve özellikle benzinlideki düşük tork değeri.
Muhtemelen sırf bu yüzden, daha düşük güçteki 1.0 motorlu (125 hp) bir Ford Focus, 1.6 benzinli Elantra ile hemen hemen aynı hızlanma derecesine sahip. i30’da kullanılan yeni nesil benzinli motorlar doğrusu Elantra’nın da çok işine yarar.
Dizel açısından bakınca da durum çok daha farklı değil ama 1.6 CRDi sınıfın iyilerinden. 300 Nm torkla desteklenen 136 hp gerçek hayatta kimliğinde yazandan bir 15-20 beygir daha zayıf hissettiriyor.
Hyundai Elantra’nın dizel motorunun bir diğer artısı, benzinlide klasik otomatik olan şanzıman yerine yeni nesil, daha seri ve tutumlu çift kavramalı otomatik DCT ile (7 ileri) eşleşmesi.
İç Mekân Sonuç