Hayli büyük bir SUV olmasına rağmen, Honda CR-V şehir içinde gayet kolay kullanılıyor. Yüksek oturma pozisyonu ve her açıda harika görüş bir yana, 360 derecelik kamera sistemiyle dar alanlarda kör noktaları kontrol edebiliyorsunuz.



Sağ aynanın altındaki kameradan sürüş sırasında şerit değiştirken de yardım alabilirsiniz. Bunun için sağa sinyal vermeniz ya da direksiyondaki Lanewatch tuşuna basmanız yeterli.

Honda Sensing 360'ın çok etkileyici bir sürüş destek donanımına sahip olduğunu belirtip birkaç detayla yetinelim: Şeritte kalmaya dair farklı asistanlar, düşük hızda fren desteği, trafik işareti tanıma sistemi, çapraz trafik uyarısı, viraja göre açı değiştiren farlar, aktif uzun far kontrolü, park manevraları sırasında alt açıyı gösterecek şekilde eğilen yan aynalar vesaire vesaire... Japonları sevme sebeplerinden birini daha hatırlamış olduk.



Honda CR-V konfor açısından da boş değil. Elbette sert kasislerde biraz sarsılıyorsunuz ama CR-V yol kusurlarını genel olarak başarıyla gideriyor ve Nissan X-Trail kadar olmasa bile konforlu bir şekilde ilerliyor.



Aracın ebatlarına rağmen çok büyük bir jant (18 inç) seçimi yapılmamış olması da konfor açısından bir artı. Tabii arkadaki bağımsız süspansiyon sistemi de. Direksiyon ise çok belirsiz olmadan hafif, bu nedenle aracı istediğiniz gibi yönlendirmek ve park etmek kolay.

Frenler de çok sarsıntılı değil ki yavaşlarken akü için enerji üreten hibrit modellerde bu bir sorun olabiliyor malum.



CR-V'nin Civic ile paylaştığı yüksek dirençli şasi ve Türkiye'de standart sunulan 4x4 çekiş sistemi bu büyük SUV'a diri bir sürüş sağlıyor. Tabii ki hızıl virajlarda aradaki boyut ve ağırlık farkını hesaba katmak lazım.

Yüksek potansiyele sahip bir ön aks ve gövde hareketlerini iyi kontrol eden süspansiyon sistemi CR-V'yi güvenli olduğu kadar keyifli de yapıyor. Ama sportiflikten ziyade akıcılığın verdiği bir keyif bu.



Arka tekerlerin de sürekli aktif olduğu dört tekerlekten çekiş sistemi, yağmur veya kar gibi tutuşun zayıf olduğu yüzeylerde nötr ve dengeli bir karakter sergiliyor.

Honda CR-V'nin sürüş-konfor denklemindeki tek sorun hız arttıkça, özellikle otoyol hızlarındaki yol ve rüzgar sesi izolasyonu zayıflığı. Tabii ki çok kötü değil ama gürültü düzeyi süspansiyon ve koltuklarla aynı konfor seviyesinde değil. Mesela bir Tiguan ya da X-Trail'in bu konuda daha başarılı olduğu söylenebilir.

"190 hp'lik 1.5 turbo geleydi de vergi bu kadar ödemeseydik" diye sızlanırdık ama faydası yok. Avrupa'nın emisyon normları bizim vergi sistemimizle birleşince sonuçta elimizde 2.0 e:HEV oluyor.

Honda CR-V'nin içten yanmalı motorla elektrik sistemini beslediği e:HEV hibrit motoru aslında oldukça karmaşık bir sisteme sahip. Ama merak etmeyin tüm bu karmaşa size sadece daha basit ve verimli bir sürüş deneyimi şeklinde yansıyor.

Basitçe değinirsek, çoğu zaman 184 hp'lik bir elektrik motoruyla ilerliyor Honda CR-V. 2 litre hacimli benzinli motor ise küçük aküyü şarj etmek için jeneratör görevi görüyor.



Buradaki özgünlük, düşük hızlarda yalnızca elektrik motoru devredeyken, daha yüksek hızlarda, örneğin otoyolda, içten yanmalı motorun devreye girmesi. Elektrik motorunun torku 334 Nm. Benzinli motor ise 148 hp güç ve 189 Nm'lik değerlere sahip.

Yani benzinli motor jeneratör görevi görürken, elektrik motoru bir redüksiyon dişlisi aracılığıyla tekerlekleri döndürüyor. Ancak bazı durumlarda yanmalı motor, tekerlekleri hıza göre değişen iki dişli oranıyla doğrudan tahrik ediyor. Yani, dönmeleri için:)

İşin güzeli, bu geçişler tamamen akıcı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşiyor. Elektrik torku şehir içinde fazlasıyla tatmin ederken otoyolda termik motor tarafından destekleniyor. 0-100 km/s hızlanma değeri ise 9,5 saniye.



Elektrik motoru nedeniyle CR-V e:HEV'de gerçek bir vites kutusu olmamasına rağmen, CVT otomatiklere özgü "kahve öğütücü" etkisi mevcut değil ya da çok ender diyelim. Bu nedenle, hibrit familyasında bu teknoloji en başarılı ve ikna edici olanlardan biri gibi geldi bize.

CR-V'nin otomatik şanzımanı, klasik vites değiştirme hissi vermek için hızdaki değişiklikleri simüle edecek kadar ileri gitmiş. Gerek yokmuş gerçi ama "ilginç" deyip geçelim.



Motor bölmesinde olup bitenleri ekranda kolayca takip edebildiğiniz Honda CR-V, yaptıklarını kabindeki yolcularına hemen hiç belli etmiyor. Motorlar en ufak bir sarsıntı olmadan devreye girip çıkıyor ve kontrol ettiğiniz tek şey, ekonomi, normal, spor ve kar sürüş modu seçeneklerine sahip direksiyon diyebiliriz.

Tüm bu denklemlerin sonucunda, şehir içi gerçek hayat koşullarında 6,5 - 7 litrelik bir ortalama yakıt tüketimi değerini tutturabilmek gerçekten etkileyici. Hem bu ebatlara rağmen.

Kaliforniya'da yaşasanız, bizdeki Civic'ten biraz daha pahalı olan (50.000 dolar) hidrojen yakıt hücreli/elektrikli CR-V'yi de düşünebilirsiniz derdik ama...