100 km’yi çok geçmediğiniz sürece güven veren, virajlarda atletik hamleler yapmadıkça dengeli bir araba Citroen C-Elysee. Bundan fazlasını bu süspansiyon sisteminden de şasiden de beklemeyin. 

Direksiyon sistemi çok kötü olmasa da netlik ya da yolda olup biteni sürücüye iletmek gibi derdi yok. Vites yolları uzun, geçişler kemikli. Bu tarzın seveni varsa C-Elysee’de çok mutlu olacaktır.

Citroen C-Elysee ile şehir içinde, düz yolda vs. mantıklı bir kalitede ilerlersiniz. Ama limitleri test etmeye kalkınca fazlaca sallanmalar, rüzgârdan etkilenmeler, biraz boşlukta ve tedirgin hissetmeler başlıyor. Sakin sakin, tatlı tatlı, tamam mı?

Neyse ki az gelişmiş ülkeler için tasarlanan süspansiyon sistemi bizim yollarda da konforlu bir hizmet sunmakta. Dalgalı zeminlerde böyle yaylana yaylana gidiyorsunuz. E işin içinde o kadar da Fransızlık olsun…

Ses izolasyonu, gürültü düzeyi gibi konularda da durum çok parlak değil. İzolasyon maliyetli bir şey malumunuz ve motor sesi olmasa bile, yüksek hızlarda yol ve rüzgâr sesine kafayı takacaksanız iki kere düşünmekte fayda var.

Citroen C-Elysee’nin kalan kısmını yeterli bulduysanız, her iki motor seçeneğini de yeterli bulacaksınız. 

Öncelikle, C-Elysee’yi kişisel bakımınız ve aile saadeti için alacaksanız daha düşük fiyatlı benzinliyi öneririz. Bu sınıf ve özellikte bir arabaya kalkıp da 80.000’in üzerinde para vermek pek manalı değil. 

Kaldı ki 1.2 Puretech benzinli 82 hp, 118 Nm tork değeriyle şahlanmasa da şehirde yeterli performans ve 13 s civarında yüz kızartmayan bir 0-100 km hızlanmasına sahip. 

Daha az yakan dizel motor, bu fiyatlarıyla olsa olsa şirket ya da filo araçları için mantıklı seçim olabilir. 92 hp, 230 Nm ve 12 saniye civarındaki 0-100 km hızlanması C-Elysee hafifliğinde bir araba için tatminkâr.

Citroen C-Elysee’deki tek şanzıman seçeneği düz vites. Ya da yukarıda da belirttiğimiz şekliyle, yolları uzun, kemikli ama keyifsiz vites. Otomatik seçenekli Symbol, Rapid ve Egea hemen köşede  ellerini ovuşturarak bekliyormuş diyorlar.