Aşırı rekabetçi prestijli SUV sınıfında sadece BMW amblemini taşımak, sadece sportif olmak ya da sahibini zengin hissetirmek yetmiyor artık.
Porsche Cayenne ve Range Rover Sport’un varlığının da bilinciyle BMW X5, yetenek yelpazesini alabildiğine açmış durumda. Spor SUV furyasına bir de Jaguar F-Pace’in katıldığını düşünürsek, BMW’nin doğru bir rota çizdiği ortada.
Türünün en iyilerinden şasi değişmese de süspansiyon sistemi eskisine göre daha uysal. Üstelik adaptif süspansiyon opsiyonlarıyla konfor daha da artıyor. Artıyor artmasına da her sürüş modunun ayrı bir süspansiyon paketinde (comfort, dynamic, pro, M) listelenmesi biraz garip kaçmıyor mu? Neyse...
Sportif ve konforlu olmakla da yetinmiyor BMW X5. Standart haliyle bile öyle kıvrak ve rahat ki koskoca bir SUV’nin içinde olduğunuzu kolayca unutabilirsiniz.
Tabii insan böyle yüksek not ortalamasına (ve fiyat etiketine) sahip bir SUV’nin yüksek hızlarda daha sessiz olmasını beklemiyor değil. Lastik ve rüzgâr sesi apaçık ve resmen yüksek. Audi Q7’dekiler duymasın! Zaten duymazlar.
Elektrik destekli direksiyon öncekine nazaran hafifledi ama biraz yapaylaştı maalesef. Düz yollarda bazen odak noktasını kaybetse de virajlarda hemen kendine geliyor. Şehir içinde hayatı kolaylaştırması da diğer artısı.
Asfalt sürüşünü arazinin önüne koyanların favorilerinden BMW X5. Kendinizi kaptırıp aşırı cesur ve uzun maceralara girişmedikçe arazide de başı dik dolaşıyor gerçi.
Vergi mağduru olmayasınız diye, BMW Türkiye menüyü iki motorla sınırlandırmış: 2.0 litrelik dizel xDrive25d ve benzinliyi elektrik motoruyla harmanlayan xDrive40e.
Siz yine de menüyü kontrol edin, belki yeni bir vergi gelmiştir ya da Euro (yine) fırlamıştır da seçenekler değişmiştir!
Normal bir ülkede altı silindirli 3.0 dizeli alırdınız olurdu biterdi. Ama üzülmeyin, xDrive25d de gücünü (231 hp) alt devirlerden itibaren gösterip kırmızı çizgiye kadar tıkanmadan devirleniyor. 500 Nm tork şakaya gelir bir değer değil sonuçta.
Hibrit kardeşimiz xDrive40e çok teknolojik hissettirse ve BMW’nin i8 tecrübesiyle “Acaba?” dedirtse de sonuç pek ikna edici değil. Fiyat farkını telafi edecek bir tasarruf durumu olmadığı gibi, fazladan 190 kg ve azalan bagaj hacminin de 40e’ye cazibe kattığı söylenemez.
Şarj edilebilir hibrit versiyon xDrive40e’deki elektrik motoru belli bir hız ve menzile (30 km) kadar tek başına idare ediyor ama çoğu durumda daha fazlasına ihtiyacınız olacak. Ayrıca, Mini Cooper S’te de kullanılan turbo benzinli motor, gaza yüklendiğinizde biraz fazlaca bağırıyor.
Tüm motorlardake tek seçeneğiniz 8 ileri otomatik şanzıman ise yıllardır türünün en iyilerinden biri. Her BMW incelemesinde belirttiğimiz gibi.
İç Mekân Sonuç