Teknik ve mühendislik anlamında ilk iki nesil TT’den daha özel bir araba son Audi TT. Bu kesin ve keskin dönüşler, bu yola timsah gibi tutunmalar, bu ataklığa rağmen konforlu sürüşler her yiğidin harcı değil.
Evvelki Audi TT’lerin sürüş karakterindeki sorun, sürücüden daha akıllı ve ukala olmalarıydı. Ama bu yeni TT sürücüyle paslaşan, gerçek bir sporcu. Eğlenceli ve sınırları zorlamak için teşvik edici olması bir yana, sterilleşmeden uysal olmayı da başarıyor.
Türkiye’de standart olan quattro (4x4) çekiş sistemi Audi TT’ye iddiası ve motorlarına yakışır bir tutunma kazandırıyor. Standarttan büyük jantları tercih edenlerin, sertlik mağduru olmamak için adaptif süspansiyona da para ayırmalarında fayda var.
Yüksek hızlarda bir miktar artan lastik ve rüzgâr sesi dışında Audi TT başarılı bir ses konforuna sahip. O da coupé’liğin şanından olsun.
Adrenalin çılgını olmasa da 2.0 TFSI motorlar derin bir sporcu kültürün mirasçısı. Kendisini Golf GTI’dan da tanıdığımız bu canavar, sportif kaçışlar için yeterliden fazlasına sahip. 230 hp ve 1.600 devirden itibaren 230 Nm çoğu hayali gerçekleştirmeye hazır.
Çift kavramalı 6 ileri otomatik şanzıman S tronic harika geçişlerin yanı sıra, bizde olmayan enfes manuel şanzımandan daha iyi bir 0-100 km zamanına sahip: 5.9 saniye!
2 litrelik TFSI’yın 310 hp, 380 Nm’lik daha güçlü haliyle kazandığınız şey 0-100’de 1 saniye ve daha “dinamik” bir gidişat. Kayıp ise yaklaşık 50.000 TL civarında. Geyiklerde daha havalı olma fonksiyonu dışında manalı gelmedi bize. Ne var ki, 2018 yazı itibariyle tek motor seçeneğine dönüşmüş durumda bu çılgın çocuk.
İç Mekân Sonuç