Volvo XC40 İç Mekân

Ön panelde son nesil Volvo’larla aynı çizgide giden XC40, desenli alüminyum şeridiyle büyüklerinden ayrışıyor. Öte yandan, “premium” görünmek ve hissettirmekle beraber, malzeme ve işçilik kalitesi XC60’taki seviyenin bir tık altında. 

İşçilik anlamında Audi seviyesinde olmasa bile VW Tiguan ya da Peugeot 3008 ile başabaş, malzeme kalitesindeyse BMW-Mercedes-Audi liginde başı dik dolaşıyor Volvo XC40. Giriş donanımın görece sıradanlığı ve ince işçilik detayları gibi ufak tefek eksiklerin makyaja kalmadan iyileşmesi beklenebilir.

Bilgi ve eğlence sistemi

Rakiplerinde olmayan havalı bir artısı var Volvo XC40'ın: Orta konsoldaki 9 inçlik dikey multimedya ekranı. 12,3 inçlik dijital gösterge paneli de ayrı bir cazibe merkezi. İkisinin de yüksek konumu gözleri yoldan ayırmadan işini görmek açısından çok başarılı. 

Apple’ın iPad mantığına yakın duran bilgi ve eğlence sisteminde sadece iki kaydırma hareketiyle tüm menülere ulaşabilmek avantaj. Sistemin kullanımı kolay, tepkileri çoğunlukla hızlı.

Ama bu tarz her şeyin ekrandan halledildiği sistemler bize çok sempatik gelmiyor. Sıcaklığı ya da istasyonu değiştirmek için uğraşmasak da bir düğmeye basıp hallediversek olmaz mı? Neyse, kendi içinde ve kategorisinde gayet başarılı bir sistem bu.

Aynı başarı hemen tüm bilgilere ulaşabildiğiniz LCD ekranlı gösterge panelinde de söz konusu. İster klasik gösterge ve bilgileri, isterseniz navigasyon haritasını bu geniş ekrandan takip edebilirsiniz.

Hacim ve kullanışlılık

Önde insanı kucaklayan geniş ve konforlu koltuklar yüksek oturma pozisyonuyla birleşince, XC40’ın kokpiti tam bir keyif ortamına dönüşüyor. Bu gerçek SUV irtifası Mercedes GLA, BMW X2 ya da Audi Q2 gibi kompakt SUV’lerde yok, bilesiniz.

Bir laptop ya da iki büyük şişe alacak genişlikteki kapı içi cepler, bölgeyi terk edip kapı kolunun yanına taşınan hoparlörlerin eseri. Kol dayamanın altındaki geniş göz, vites kolu civarındaki saklama alanları, geniş torpido, bardaklıklar ve ön kol dayamanın önündeki çöp filesi gibi çözümler de kalabalık aileleri fazlasıyla memnun edecektir.

Arkada diz mesafesi 1.80’lik yolcular için bile yeterli ve referans noktamız Tiguan’a yakın (-3 cm). Minderlerin kısa tutulmuş olması ise “şöyle bir kaykılayım” diyenler için iyi haber sayılmaz. Tıpkı tasarım daha havalı olsun diye yukarı doğru daralan arka pencerelerin görüşü kısıtlaması gibi.

Baş mesafesiyse yüksek tavan sağolsun gayet başarılı. Arkada üç yetişkinli yolculuklar bile olmayacak şey değil. Volvo, genç ailelerin kullanışlılığı birinci öncelik yaptığının farkında belli ki.

460 litrelik bagaj, kağıt üzerinde bu sınıf için ortalama görünüyor ama kullanışlı şekli onu neredeyse bir Tiguan kadar yüklenebilir yapıyor. Bu başarıda zemin altı saklama alanı, geniş yükleme ağzı ve düz eşiğin de payı var.

Keşke arka koltuk sırtlıkları iki parça (60:40) yerine Tiguan ya da X1’de olduğu gibi üç parça yatsaydı ve koltuklar ileri geri kayarak bagaj hacmini artırabilseydi.