Derli toplu, ne yaptığını bilen ve modern beklentileri karşılayan iç tasarımıyla Kia Picanto yeni sezona iddialı bir giriş yaptı.
Ergonomik açıdan hızlı alışılan, doğru kumanda yerleşimleri sayesinde kullanması kolay bir kokpiti var Kia Picanto’nun. Elin dolaştığı bölgeler malzeme kalitesi anlamında bir üst sınıfın seviyesini hatırlatıyor. Zorlarsanız, yer yer sert ve çizilebilir plastikler de yok değil.
Üç kollu direksiyon, Sportage’dan tanıdık havalandırmalar ve ön panel boyunca uzanan gümüş renkte çıta Picanto’nun içindeki sportif dokunuşlardan.
Standart donanım eski moda bir yol bilgisayarıyla yetiniyor maalesef. Ama “Cool”daki 7 inçlik gelişmiş bilgi ekranı rakiplerini hırpalarken, geri görüş kamerası, Apple Car Play ve Android Auto gibi bağlantı seçenekleriyle de “Aferin”leri topluyor.
İyi bir sürüş pozisyonu bulmak için biraz uğraşmanız gereken Picanto’da, sınıf standartlarına uygun olarak derinlik ayarı yok. Keşke Kia sınıfının ezberini bozsaydı!
Önde iki yetişkin için hacim sıkıntısı yok. Görüş öne doğru açık olsa da dar arka camlar geri görüşü kısıtlıyor. Ama sonuçta Picanto büyüklüğünde arabanın nerede bittiğini tahmin etmek zor değil.
Kullanım açısından Kia Picanto iyi durumda: Kapı cepleri oldukça geniş, torpido vasat, bardaklıklar başarılı, kol dayamanın altındaki bölme ve cep telefonuna özel göz ise faydalı eserlerden.
Arka sıranın ebatları orta boylular için sınıf standartlarında iyi sayılır. Ama dizleriyle, başlarıyla ferah ferah oturcaklarını söylemek pek gerçekçi değil. VW grubunun üç minik temsilcisinde (UP!, Mii, Citigo) daha fazla diz mesafesi olduğu söylenebilir. Ama nasıl olsa Türkiye’ye hiçbiri gelmiyor artık.
Picanto’nun en başarılı özelliklerinden biri ise büyük bagajı. 255 litrelik bagaj bu sınıfta Hyundai i10 dahil hemen hiçbir modelde yok. Ayrıca, arka koltuk sırtlıklarını 60:40 oranında yatırarak kullanışlı alanlar elde etmeniz mümkün.
Giriş Sürüş - Konfor - Performans