Dış tasarımdaki değişimi az bulanlara içeride tasarım ve teknoloji şovu yapıyor Audi TT. Bu yeniliklerin ilk yıldızı klasik göstergelerin yerini alan 12.3 inçlik sanal kokpit, nam-ı diğer “Virtual Cockpit”.
Tüm göstergeler ve bilgi-eğlence sistemini sürücünün tam karşısındaki HD ekrana toplayan bu sistem, havalı olduğu kadar sürücünün dikkatini toplaması açısından fonksiyonel de. Arzu edenler için 3D navigasyon güzelliği de menüde mevcut.
Bu sanal kokpit, ön konsolda görmeye alıştığımız ikinci ekranın olmaması anlamına geliyor. Bu minimalizm yandaki yolcuyu bir miktar dışlasa da bizce safkan sürüş arabası hissine katkı yapmakta.
Derken diğer yıldıza gözümüz takılıyor, daha doğrusu yıldızlara. Hava türbini tasarımlı ve dijital göstergeli havalandırmalar.
Ortadaki üç havalandırmanın merkezinde, ısı derecesini gösteren birer dijital ekran mevcut. Isı ve klima ayarlarını da işte küçük yuvarlak ekranların çerçevesini çevirerek yapıyorsunuz. Parasıyla olsa da, havalı oyuncak diye buna denir!
Audi TT’nin kokpiti malzeme kalitesi ve işçiliğiyle zirvede dolaşıyor. Sıkça karşımıza çıkan alüminyum detaylar bir yana, orta konsol, kapı kolları ve havalandırma gibi bölümlerde farklı dekor seçenekleriyle TT’nizi daha bir size özel hale getirebilirsiniz.
Genişliğiyle neredeyse A4’ü yakalayan Audi TT ön tarafta gayet ferah bir alan sunuyor. Kapı içi cepler ve gözler de bir coupé için fazlasıyla yeterli. Arka koltuklardaysa başka bir film oynuyor.
Arkaya geçmeyi başarabilen yetişkinin bacakları ve kafası yoksa sorun da yok gerçi! Eksik olmasın Audi bu darlıkta iki tane Isofix bağantısı bile düşünmüş! İyisi mi o iki koltuğu bagajın uzantısı olarak kabul ederek, sırtlıkları yatırıp rahatlayın.
Bahsi geçen 305 litrelik bagaj, mesela Renault Clio’nun bagajından daha büyük. Tavsiye üzerine arka koltuk sırtlıklarını da yatırınca “küçük bir coupé’den daha ne istenir” boyutlarına yükseliyor Audi TT’nin bagajı.
Giriş Sürüş - Konfor - Performans