Range Rover, arazide ya da şehir içinde, akla gelebilecek her koşulda üstün konforunu koruyan bir süspansiyon ve sürüş orkestrasına sahip.
Bu uyumda yeni alüminyum monokok gövde kadar, standart havalı süspansiyon ve muhteşem Terrain Response yazılımının da payı var.
Range Rover’ını dere tepe kullanmak isteyenler, karşıdaki tepelere 90 cm’e kadar derinlikteki dereleri aşarak rahatça ulaşabilirler. Tüm bu becerileriyle Range Rover bir helikoptere de rakip olabilir, BMW 7 serisine de.
Gerçek hayattaki kullanımını düşününce, Range Rover’ı SUV’ler yerine lüks limuzinler sınıfına koymak daha mantıklı geldi bize.
Range Rover’ın motor yelpazesi 258 hp / 600 Nm’lik 6 silindirli 3.0 dizel ile açılıyor. Ki diğerlerinin çılgın fiyatları gerekçesiyle olsa gerek, Türkiye menüsündeki tek motor seçeneği bu.
Mülayim gibi görünen bu 258 beygir 2,2 tonun altında ezilebilir diye düşünebilirsiniz ama hayır… V6 dizel motor hem kalkış hem de ara hızlanmalarda gayet coşkulu ve kadife kadar yumuşak. 8 saniyelik 0-100 km hızlanması da herhalde tüm yüksek bütçeleri tatmin edecektir.
Tüketim endişesi taşıyanlar için(!) 2 litrelik dizelin bir de hibrit hali mevcut. Elektrikli motorla birlikte kümülatif gücü 404 hp ve 1.500 devirde 640 Nm torka çıkan bu hibrit motor, Range Rover’ın 0-100 km hızlanmasını yaklaşık 1 saniye kısaltıyor. Değer mi tartışılır ama yelkenlideki muhabette daha ‘cool’ göstereceği kesin.
Bu motorlar size normal gelmeye başladıysa kemerleri bağlayın. Çünkü Range Rover SVAutobiography versiyonunda olay iyice kontrolden çıkıyor.
5 litrelik V8 benzinlinin 550 hp ve 680 Nm’lik değerleriyle patlayan bir havai fişek deposundan farksız. An itibariyle Türkiye menüsünde bu motor yok ama masaya koyduğunuz kasayı görünce eminiz sizi kırmayacaklardır.
Tüm motorlara eşlik eden 8 ileri otomatik şanzıman tabii ki ve doğal olarak motorlarla fevkalade bir uyum içinde ve sonsuz konforun garantisi.
İç Mekân Sonuç