Ford Puma'nın rakiplerini en net solladığı alan sürüş kabiliyetleri. Test süresince hissettiğimiz şey, çoğu rakibi ince ayarlarla bir şekilde konforlu ya da dinamik olmaya çalışırken, Puma'nın sürüş konusunun doğuştan ve doğal lideri olduğuydu.
Hemen hiçbir koşulda zorlanmadan, telaşa kapılmadan, tereddüte düşmeden "Sürüş benim işim" diyen bir otomobil Ford Puma. Hızlı virajlarda, çok başarılı şasi kaynaklı özgüveni tadınca, ara ara "SUV'da mıyım, hatchback'te mi!" diye inip bakasınız gelebilir. O derece yani.
Nasıl bir Captur ya da T-Roc (aslında bir üst sınıftan olur kendisi) konfor konusunda akıllarda yer ediyorsa, Puma da asfalt kabiliyetiyle kendini sürüden ayırmış durumda. Ki bir "araba", her şeyden önce sürüşte iyi olmalı değil mi...
Ford Puma'nın artısı, dinamik olacağım derken omurgayı, özellikle arkadakileri cezalandırmaması, konforlu olacağım derken hızlı viraj ve ani frenlemelerde kayıkvari tepkiler vermemesi. Yumuşak ya da konforlu denilemeyecek süspansiyon sistemi "sert"ten çok "diri" tanımlamasına yakın.
Biz denemedik ama 17" jantları (ST-Line 18") ve normal süspansiyonlarıyla (ST-Line spor süspansiyona sahip) Style paketli Puma'nın daha konforlu olacağını söyleyebiliriz.
Aynı dirilik ve yolla aranızdaki net iletişim, hıza göre başarıyla kıvamlanan direksiyon tepkileri için de geçerli. Şehir içinde hafif, talep halinde sürüş niyetiniz kadar kıvrak olabilecek şekilde ayarlanmış direksiyon. Ford Puma'nın çoğu rakibi kadar yüksek olmayışı da bu kıvraklığa katkı yapıyor elbette.
Keyif sürücüsü için tek sorun - bir yere kadar arka planda kalsa bile - tam mekanik potansiyelin tadını çıkarmaya başlayacakken devreye girip Puma'yı dizginleyen çekiş ve stabilite kontrol sistemleri olabilir. Gerçi normal kullanımlarda bunun bir sorun olacağından pek emin değiliz.
Şehir içi hızlarda yol bozukluklarını belki çok iyi filtrelemiyor Puma ama yorucu ve sarsıcı darbeler söz konusu değil. Lakin kabine yansıyan süspansiyon gürültüsü sanki o an yaşanan sarsıtıdan daha yüksek düzeyde. Bu noktada, hassas ciltliler için ST-Line seçimini bir daha sorgulamayı önerebiliriz.
Ses izolasyonu konusunda iyiler arasında yer alan Ford Puma, yol ve rüzgar sesini her hızda başarıyla filtrelerken, 3 silindirli motor ancak yüksek devirlenme anlarında "Ben buradayım" diyor.
Türkiye'de üç motor, iki de şanzıman seçeneğiyle sunuluyor Ford Puma. Aslında motorların hepsi 1.0 hacimli, üç silindirli EcoBoost benzinli ama 95 hp, 125 hp ve 155 hp (hibrit) olmak üzere üç farklı güç seçeneği mevcut.
Giriş seviyesinde 95 hp ve 170 Nm'lik EcoBoost 95 PS (Evet PS. Yani Amerikan markasında Alman beygiri;) korkunç değil ama ağırkanlı ve Puma'nın keyif potansiyelini yaşatmaktan uzak. Ayrıca - başarılı sayılabilecek olsa da - sadece 6 ileri manuel şanzımanla sunuluyor.
Bir üst basamakta ise bizce her açıdan "Puma'nın ideali" diyebileceğimiz 125 hp ve 200 Nm'lik EcoBoost var. Aynı donanımda fazladan güç ve 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman avantajına rağmen, aradaki fiyat farkı önemsenmeyecek düzeyde. Ya da yaşattığı artıdan çok daha küçük bir fiyat farkı söz konusu diyelim.
Bizim de kullandığımız "1.0 EcoBoost 125 PS" lakaplı Ford Puma, özellikle şehir içi hızlanmalarda dinamizm beklentilerini rahatça karşılıyor.
Yüksek hızlarda ise motorun gaz pedalı hareketlerini biraz geriden takip ettiğini söyleyebiliriz. İhtiyaç halinde direksiyondaki pedallarla küçültme yapılabiliyor ama bu yöntemin de çok efektif olduğu söylenemez.
Yakıt tüketimi açısından da iyi bir noktada duruyor "125 PS". Normal bir şehirli kullanımında ortalamada 8,5 litre tüketimi aşmak için zorlamak lazım. Biraz dikkatle 8 litre ve altı bir tüketim de mümkün.
Günü gününe uymayan "komik" vergi sistemimiz nedeniyle, Ford Puma ST-Line donanım fiyatı yaklaşık 130.000 TL'lik bir uçuşa geçiyor. E bu kadar uçmuşken de hafif hibrit destekli, 155 hp güç ve 240 Nm torklu "MHEV" Puma birden bire göze hoş görünmeye başlıyor.
Hatırı sayılır gücüyle Ford Puma'nın doğuştan potansiyelinin hakkını veren bu "1.0 EcoBoost 155 PS", tasarruftan çok hızlanma ve ciğerleri açma takviyesi olarak düşünülmeli.
Bu hafif hibrit sistemde 11,5 kW gücünde bir elektrik motoru ve ona enerji veren 48 Volt'luk bir bataryanın ortaklığı söz konusu. Fren enerjisinin geri kazanımıyla şarj olan batarya birikimlerini elektrik motoruna aktarıyor. Kalkış ve ara hızlanmalarda içten yanmalı motora destek vermekle kalmayan bu küçük elektrik motoru, Puma'nın elektrikli donanımlarına da enerji sağlıyor.
Ford'un %10 tasarruf iddiasının yanı sıra, otoyolda daha güçlü nefesiyle (daha büyük turbo) fark yaratan "155 PS"li Puma sayesinde, ara hızlanmalarda vites düşürme ihtiyacından da kurtulmuş oluyorsunuz. Tek sorun - yani sizin için sorunsa - 6 ileri manuel şanzımanın tek seçenek oluşu.