Kabin ambiyansı anlamında, hayal kırıklığı yaratacak bir eksisi yok Ford Puma'nın. Ama hemen tüm güncel Ford'lar gibi, kalbinizi kazanacak ekstra bir atraksiyon yaptığını söylemek de zor.
Kokpit Fiesta - Puma ortaklığının en net görüldüğü yer. Bu kötü bir şey sayılmaz ama dış görünüşün daha havalı bir kokpit beklentisi oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Çok yeni ya da modern hissettirmemekle beraber, doğru yerleşimdeki ana ekran ve kumandalar Ford'un yıllardır sürdürdüğü keyifli tasarımla buluşmuş.
8" ekranıyla Sync 3 bilgi-eğlence sistemi, Apple CarPlay - Android Auto bağlantısı ve 12.3" (ST-Line) dijital gösterge paneli de kabinde hazır bulunuyorlar. Fazla bir özelleştirme imkânı sunmasa da beklentinizi rahatlıkla karşılayacak özelliklere sahip bu dijital gösterge paneli. Açılışta Puma animasyonuyla gaza getirmeyi de ihmal etmiyor.
Bilgi-eğlence ekranının altındaki bir sıra fiziksel kısayol düğmesi ve aşağıda yine fiziksel havalandırma kumandalarının varlığı, dokunmatik ekran çağında memnuniyet verici, güven artırıcı.
Kırmızı detay ve dikişlerle canlılık, direksiyon, vites kolu, havalandırmalar ve kapı kollarına yayılmış krom/metalik detaylar da normalde kasvetli olabilecek koyu renk kokpite hareket katmış. ST Line kapsamında yer yer daha kaliteli plastik kullanımını da unutmayalım.
Açılabilir özellikli panoramik cam tavan (opsiyonel) Puma'nın yolcularına ferahlık katma konusunda gayet başarılı ve keşke Style donanımda da opsiyon listesinde olsaydı dedirtiyor.
Ancak, sıradan plastik kalitesi ve hayli koyu renk kabiniyle Style donanımlı Ford Puma'nın işi, yukarıda bahsi geçen taze rakipler karşısında biraz zorlaşıyor. Ki ST-Line'da da öyle aman aman bir kalite hissi yok.
Hacim ve kullanışlılık açısından Ford Puma
Her boydan kullanıcının kolayca uyum sağlayacağı başarılı sürüş pozisyonu, Fiesta'dan biraz daha yüksek, keyifli bir hakimiyet hissi veriyor. Öne doğru görüş açısı yan çıtalar (A sütunu) biraz daha ince olsaymış fevkalade olurmuş ama mesele etmiyoruz.
Direksiyon simidi bu boyutta bir Ford için sanki bir tık büyük hissettiriyor ama koltuklarla birlikte doğru ayarı yakalamak hiç sorun değil. Koltukların bel ve yan destekleri hem uzun yol konforu hem de hızlı virajlardaki kavrama açısından çok başarılı.
Öndeki saklama alanları bu boyut için yeterli. Kol dayamanın altındaki göz ve kapı içi cepler de günlük kullanımda en azından mahçup olmuyor.
Ama arkadaki kadronuz yetişkinleri de içerecekse, özellikle sunroof'la baş mesafesinin hayli kısıtlı olduğunu akılda tutmak gerek.
Bu ölçülerle Ford Puma bir nevi yüksek hatchback olsa da +95 mm aks mesafesi (ön ve arka tekerler arası) Fiesta sınıfı bir modele sığmayacağını düşünen dizlere cazip gelebilir.
Bununla beraber, sınıfında zirve iddialı bir arka sıra ferahlığı söz konusu değil. Pencerelerin daralan yapısı da çok yardımcı olmuyor doğrusu. Kötü değil, Puma'dan vazgeçirecek nitelikte hiç değil. Ama uzun ve yan yana seyahatler için "önce çocuklar" diyebiliriz.
Puma'nın görüş açıları da sportif tasarım ve nispeten alçak sürüş pozisyonuna rağmen fena sayılmaz, hatta Toyota C-HR ya da Nissan Juke'dan başarılı. Ama tabii ki bir VW T-Roc ya da Skoda Kamiq'in rakibi değiliz özellikle arka çapraz açılar açısından.
Bagaj ve ötesi...
Ford Puma'nın en güçlü yönlerinden biri 456 litrelik büyük ve kullanışlı bagaj.
Yüksek olmayan eşiğiyle yükleme işlemlerini de kolaylaştıran bagajın asıl kozu, su gideri gibi çılgın ve pratik bir özelliği olan zemin altı bölmesi. Yok yok, ekstra bagajı. Nam-ı diğer "Megabox".
İster kabin tipi valiz ve birkaç küçük çanta daha koyun, ister çamurlu botlarınızı. Ya da isterseniz bagaj örtüsünü kolayca çıkarıp yüksek çiçekler taşıyın bu 80 lt. hacimli dev haznede. Video çekimleri sırasında deneme mahiyetinde mangal, baca, karpuz ve top koyduk da "Daha yok mu" dedi Megabox!..
Dönüşte küller mi döküldü?.. Tıpayı açıp bir güzel yıkarsınız, olur biter.
Arka koltuk sırtlıkları 60/40 oranıyla iki parça yatan Ford Puma'nın bagaj hacmi 1.216 litreye kadar çıkabiliyor. Hafif hibrit seçeneğindeki elektrik altyapısı bagaj hacminden 55 lt. yiyor ama bizim neyimize hafif hibritler falan değil mi!