Sedansever Türkiye'ye 2021'de bolca güzel haber verdi Honda: Yeni Civic Kasım, büyük sedan Accord ise Ekim takvimindeki yerini aldı.
Ve işte son Jazz ile aynı temelden yükselen - ki bu çok iyi bir şey - yeni Honda City ile küçük sedan sınıfına iddialı bir dönüş yapıyor. Kısacası, Honda'da her keseye göre bir sedan mevcut.
Zamanlama özellikle Türkiye açısından çok mantıklı... Alım gücünün günden güne düştüğü, otomobil sahipliği hayallerinin birkaç basamak birden indiği bir süreçteyiz malum... İşte bu dönemde, Honda'nın Hindistan gibi "gelişmekte olan ülke"lerde piyasaya sürdüğü, donanım ve kaliteden tasarruflu, iç hacim ve bagajdan iltimaslı modeli "City", doğru zamanda doğru reçete olabilir.
Akla gelen ilk rakip çiçeği burnunda Renault Taliant oluyor ama tabii ki - teknik olarak bir üst sınıftan olsa da - Fiat Egea Sedan da Honda City'nin suikast listesinde en tepelerde. Biraz eskilerden Peugeot 301 ve ruh ikizi Citroen C-Elysée ve ve Skoda Scala'yı da katabiliriz kadroya.
Önden Civic, profilden diğer gelişmekte olan ülke sedanlarına benzeyen Honda City, Avrupa odaklı Jazz ile akrabalığını belki de sadece 3D efektli arka stop tasarımlarıyla (ve havalandırma kumandalarıyla) belli ediyor.
Kısaca, özellikle ön ve arka açılardan sınıfının en cazip oyuncularından Honda City. Hele ki ilk nesil City'yi hatırlayınca gelişim muazzam! Ama yan açı, bu sınıfta ne yapsanız birbirine benzeyen modellerle sonuçlanıyor maalesef.
Bir yandan 4.57 m'lik uzunluğuyla üst sınıfı zorlarken, altyapı gereği epeyce içeride kalan lastikler, bu boyutlarda biraz küçük görünen 16" jantlar ve gövde oranları, City'nin hangi sınıfa mensup olduğunu hatırlatıyor.
Yine de profildeki iddialı çizginin de hakkını yemeyelim. Zaten bu sınıf sedanları daha dinamik göstermek kolay değil.