Peki neden? Çünkü AB’nin yeni emisyon hedefleri hiç de hafife alınacak gibi değil. 2024’te filo emisyonlarının kilometre başına 106.6 gramdan 93.6 grama düşmesi gerekiyor. Eğer bu hedef tutmazsa, otomobil üreticilerini milyarlarca euroyu bulan cezalar bekliyor.
İşte bu noktada Tesla devreye giriyor. Toyota, Ford, Mazda, Stellantis, Subaru ve Leapmotor, Tesla ile bir “Superpool” oluşturmayı planlıyor. Bu markalar, Avrupa araç pazarının %33’ünü ve elektrikli araç (EV) pazarının %30’unu kapsıyor. Amaç, Tesla’nın sıfır emisyonlu araçlarının avantajıyla filolarını temiz gösterip cezaları önlemek.
Rho Motion’ın Otomotiv Araştırma Lideri Will Roberts’a göre, Tesla ile iş birliği bu markaların hedeflerine yaklaşmasını sağlıyor ve emisyon farkını 4 grama kadar düşürüyor. Ancak bu matematik kesin bir kurtuluş garantisi sunmuyor. Tesla, 2024’te 2023’e kıyasla daha az araç sattı ve bu trend devam ederse planlar suya düşebilir. Ayrıca Toyota, Subaru ve Mazda gibi markaların elektrikli araç pazarında hala oldukça yavaş olduğu biliniyor. Özellikle Toyota, Tesla’nın sattığının üç katı kadar araç satıyor ve bu, Tesla’nın avantajını sınırlıyor.
Bu stratejiyi kullanan tek grup Toyota ve arkadaşları değil. Mercedes-Benz, 2024’te hedefinden 17.3 gram uzaktaydı ve neredeyse 1 milyar euro ceza ile karşı karşıya kaldı. 2025 için Mercedes, Smart, Volvo ve Polestar güçlerini birleştirerek filolarını temizlemeyi planlıyor. Bu grup, Avrupa pazarının %8’ini ve EV pazarının %20’sini temsil ediyor.
VW, Kia, BMW, Hyundai ve Renault-Nissan-Mitsubishi gibi diğer dev markalarsa henüz 2025 için bir havuz açıklamadı. Ancak hepsinin hedeflerin gerisinde olduğu düşünülürse, bu tür iş birliklerine ihtiyaç duyacakları kesin.
Bu işin kazananı ise açık ara Tesla! Emisyon kredisi satışları, Tesla’nın 2024’ün ilk dokuz ayında elde ettiği 72 milyar dolarlık gelirin %3’ünü oluşturdu. UBS analistlerine göre Tesla, yalnızca Avrupa’da bu yıl emisyon kredilerinden 1 milyar eurodan fazla kazanabilir.
Renault CEO’su Luca De Meo’ya göre, Avrupa otomotiv devleri 2025 hedeflerini tutturamazlarsa 15 milyar euroya kadar cezalarla karşı karşıya kalabilir. Bu yüzden emisyon havuzları, otomobil üreticilerinin cezadan kaçış için kullandığı en popüler yöntemlerden biri haline geldi. Ancak bu stratejinin uzun vadeli bir çözüm olmadığını da unutmamak gerekiyor.
Sonuç? Avrupa otomobil pazarında Tesla bir kez daha hem çevre dostu teknolojileriyle hem de emisyon kredileriyle büyük bir oyun kurucu olmaya devam ediyor. Diğer markalar ise bu zorlu emisyon savaşında Tesla’nın gölgesinde kalmamak için mücadele ediyor. Bakalım kazanan kim olacak?