Ancak Maranello’dan gelen son haberler, bu tablonun hızla değiştiğini gösteriyor. Artık Ferrari’ye yeni sahip olan müşterilerin %40’ı 40 yaşın altında! Bu oran, sadece 18 ay önce %30 seviyelerindeydi, yani Ferrari, genç nesil için her zamankinden daha cazip hale gelmiş durumda.
Peki, bu değişim nasıl oldu? Ferrari CEO’su Benedetto Vigna, bu başarıyı ekibine bağlıyor: "Diğer markalar için bilemem ama bizim için bu, takımımızın başarısı." diyor. Ancak bu gençleşme hamlesinin arkasında ne tür stratejiler olduğu konusunda pek detay vermiyor.
Ferrari’nin kurucusu Enzo Ferrari’nin ünlü mottosu bellidir: "Piyasada talep edilen araçtan bir eksik üret." Bu felsefe, Maranello’nun asla seri üretime geçmeyeceğinin garantisi gibi. Hal böyle olunca, Ferrari müşterileri için uzun bekleme süreleri de kaçınılmaz bir gerçek. Sipariş verdikten sonra aracı almak için ortalama iki yıl beklemek gerekiyor ve Vigna bu süreyi kısaltmak gibi bir planlarının olmadığını açıkça söylüyor.
Bir müşterisinin yaşadığı durumu anlatan Vigna, "78 yaşındaki bir müşteri bana ‘Bu otomobili almak zorundayım ama iki yıl bekleyemem’ dedi. Ben de ona ‘İşte bu, güzel bir motivasyon!’ dedim." diyor. Öte yandan 37 yaşındaki bir müşteri, 40 yaşına gelmeden Ferrari almak istediğini belirttiğinde, Vigna’nın yanıtı yine Ferrari ruhuna uygundu: "Merak etme, 39 yaşında alacaksın."
Ferrari’de değişmeyen bazı şeyler olsa da büyük değişimler de kapıda. İtalyan dev, 9 Ekim’de tarihindeki ilk tamamen elektrikli modelini tanıtmaya hazırlanıyor. Bunun yanı sıra 2025 içinde beş yeni model daha yolda. Ferrari, geleceğe yönelik üç aşamalı bir plan izliyor: içten yanmalı motorlar, hibritler ve tamamen elektrikli modeller.
Tabii ki, bazı gelenekçi Ferrari tutkunları, elektrikli bir modele sıcak bakmıyor. Onlar için Ferrari, yüksek devir çeviren atmosferik bir V12’den ibaret. Ancak Vigna, genç müşterilerin önemli bir kısmının yalnızca elektrikli bir Ferrari almayı düşündüğünü vurguluyor. Yani Ferrari, klasik ruhunu korurken, yeni neslin taleplerine de ayak uydurmaya çalışıyor.
Sonuç? Maranello’da işler değişiyor ve Ferrari, gençlerin hayalini süsleyen bir marka olmaya her zamankinden daha yakın!