Elektrikli Kapı Kolları: Geleceğin En Tehlikeli Yeniliği mi?

Avrupa’da son dönemin en tartışmalı otomotiv konularından biri, ne pil ömrü ne de otonom sürüş konu çok daha basit: kapı kolu.

Ama öyle bildiğin kapı kolu değil, “geleceğin teknolojisi” denilen elektrikli kapı kolları. Ancak görünen o ki, bu geleceğin kapıları bazı durumlarda bir daha açılmıyor! Avrupa’daki güvenlik kurumları, Tesla başta olmak üzere birçok markaya sert bir uyarı gönderdi: “Bu kapılar kazada mutlaka açılabilmeli, yoksa kimse dışarı çıkamıyor!”

Kurtulmak mı? O da Şansa Kalmış!

Hollanda’nın araç güvenliğinden sorumlu kurumu RDW, Avrupa’daki yeni güvenlik düzenlemelerinde bu konunun artık öncelik haline geldiğini açıkladı. Çünkü yaşanan kazalar artık “teorik” değil, gerçek insanlar hayatını kaybediyor.

Avrupa Taşımacılık Güvenliği Konseyi (ETSC) konuyu net özetliyor: “Bu sadece bir mühendislik detayı değil. İnsanlar, kapılarını açamadıkları için ölüyor.”

Kulağa film sahnesi gibi geliyor ama maalesef değil. Geçtiğimiz ay Almanya’da bir Tesla Model S, kazadan sonra alev aldı. Olay yerine koşan görgü tanıkları, kapıları açamadıkları için içerdeki yolculara ulaşamadı. Benzer bir olay Çin’de de yaşandı; orada da bir Xiaomi SU7 kazasında kapılar dışarıdan açılmadı.

Regülatörler Ayağa Kalktı

Avrupa’nın en güçlü üç pazarı Almanya, Hollanda ve Güney Kore artık bu kapı sistemlerine özel güvenlik güncellemesi istiyor. Yeni tasarlanan yönetmelik taslağında şu ifade geçiyor: “Kapılar, elektrik kesintisi dahil her durumda içten ve dıştan açılabilir olmalı.” Kısacası: “Akıllı olun ama insanların içeride yanmasına izin vermeyin.”

Bazı uzmanlar, geri çağırmaların gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Zira Tesla, Lucid, Rivian gibi markaların hepsinde gömme, otomatik açılan, dokunmatik kapı kolları kullanılıyor.

Sonuç: Teknoloji Güzel Ama Biraz Fazla Kapandı

Elektrikli kapı kolları estetik açıdan harika, aerodinamik olarak da işe yarıyor ama görünüşe göre, yangın veya kaza anında insan hayatını zorlaştırabiliyorlar.

Avrupa’daki regülatörler artık “geleceğin kapılarını” yeniden tanımlamaya hazırlanıyor. Bu kez odak noktası, “nasıl açılıyor?” değil, “her koşulda açılabiliyor mu?” olacak.