Bazı otomobil üreticilerinin elektrikli araç planlarını yavaşlattığı ve talebin zayıf olduğu yönündeki iddialara rağmen, sektör uzmanları elektrikli araç satışlarının 2025 yılında %30 oranında büyüyeceğini ifade ediyor. S&P Global Mobility tarafından yapılan analizlere göre, bataryalı elektrikli araç satışlarının (BEV) 2025 yılında 15,1 milyon adede ulaşması bekleniyor. Bu durum, elektrikli araçların küresel otomobil satışlarındaki pazar payını %16,7’ye çıkaracak. 2024 yılına ilişkin kesin rakamlar henüz açıklanmamış olsa da tahminler, BEV satışlarının 11,6 milyon seviyelerinde olduğunu ve bu satışların pazar payının %13,2’ye ulaştığını gösteriyor.
Büyüme oranları bölgesel farklılıklar gösterecek olsa da bu artış, birçok faktörle yakından ilişkili olacak. Hükümetlerin uyguladığı teşvik politikaları, ithalat tarifeleri ve şarj altyapısının yaygınlığı, büyümenin belirleyici unsurları arasında yer alıyor. Türkiye açısından bu dinamiklerin önemi bir adım daha öne çıkıyor. Özellikle Togg gibi yerli üretim markaların etkisiyle tüketicilerde elektrikli araçlara yönelik farkındalık artmış durumda. Ancak yaygın bir şarj altyapısının eksikliği, bu büyümeyi sınırlayabilecek önemli bir engel olarak görülüyor.
Global pazar incelendiğinde, elektrikli araçlara olan talebin bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiği dikkat çekiyor. Çin, elektrikli araçlar konusunda liderliğini sürdürmeye devam ediyor. 2025 yılında ülkedeki elektrikli araç satışlarının, içten yanmalı motorlu araç satışlarını ilk kez geçmesi bekleniyor. Bununla birlikte, Çin’deki yoğun rekabet ortamı ve artan model çeşitliliği, fiyat savaşlarını ve yerel markalar arasında önemli sıkıntıları da beraberinde getirebilir. Avrupa’da ise elektrikli araç satışlarının %43 oranında büyüyerek toplam otomobil pazarının %20’sini aşması bekleniyor. Almanya gibi ülkelerde devlet teşviklerinin kaldırılması, talep üzerinde baskı yaratırken, yine de bataryalı araçların büyümesi Avrupa genelinde devam edecek.
Türkiye’de elektrikli araç pazarının geleceği ise büyük ölçüde kamu politikalarına ve yerli üretim teşviklerine bağlı. Şarj altyapısının geliştirilmesi ve uygun fiyatlı modellerin pazara sunulması, bu dönüşümün hızlanması için kritik önem taşıyor. Elektrikli araçlara olan talebin artmasıyla birlikte otomotiv sektöründeki değişim daha da hızlanacak ve Türk tüketiciler bu dönüşümün önemli bir parçası haline gelecek. Ancak bu süreçte hem sektör oyuncularının hem de hükümetin, sektörü destekleyecek uzun vadeli stratejiler geliştirmesi gerekecek.