24 Ekim 2025 kaynak: ArabazziAlman basınına göre Opel, Leapmotor B10 adlı kompakt SUV modelini Avrupa’da kendi markası altında satışa sunabilir. Yani kısacası, Stellantis’in kısmen ortak olduğu Çinli üretici Leapmotor’un modelleri Opel rozetiyle Avrupa yollarına çıkabilir.
Henüz nihai karar verilmiş değil, ancak kaynaklar bu fikri “iyi donanımlı, uygun fiyatlı bir elektrikli SUV sunmak için büyük bir fırsat” olarak tanımlıyor. Opel cephesi ise söylentilere şimdilik sessiz kalmayı tercih ediyor.
Opel Frontera ile Grandland Arasında Konumlanacak
Leapmotor B10, 4,51 metre uzunluğunda, yani mevcut Opel Frontera’dan biraz büyük, Grandland’den biraz küçük. Bu da onu tam olarak kompakt SUV sınıfının merkezine yerleştiriyor. Model, tam elektrikli ve menzil artırıcılı hibrit versiyonlara sahip. Avrupa’ya ise yalnızca elektrikli versiyonun gelmesi bekleniyor.
Üretim Zaragoza’da Olabilir
Şu anda Çin’den ithal edilen B10’un, 2026’dan itibaren İspanya’daki Zaragoza fabrikasında üretilmesi gündemde. Aynı tesis şu anda Opel Corsa ve Mokka modellerini de üretiyor. Bu hamle, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektriklilere uyguladığı %30’a varan ek vergi yükünden kurtulmak için stratejik bir adım olacak.
Fiyatlar 30 Bin Euro’nun Altına İnebilir
Almanya’da Leapmotor B10’un satış fiyatı şu anda yaklaşık 29.900 Euro. Opel markasıyla Avrupa’da üretilirse fiyatın bu seviyenin altına çekilmesi mümkün olabilir. Karşılaştırmak gerekirse, elektrikli Opel Frontera’nın Almanya fiyatı 28.990 Euro’dan başlıyor.
Çinliler Geliyor
Leapmotor, Avrupa’da hızla büyüyen Çinli üreticilerden biri. 2025’in ilk dokuz ayında 16.485 araç sattı. Bunun büyük kısmını şehirli T03 modeli oluştururken, B10 SUV henüz yeni yeni pazara giriyor. Marka geçtiğimiz ay 1 milyonuncu aracını üretmişti ve bu yıl toplamda 60.000 ihracat hedefliyor.
Stellantis için bu plan, hem Çinli ortağının teknolojisinden yararlanmak hem de Avrupa’daki rekabeti uygun fiyatla dengelemek anlamına geliyor. Opel logolu bir Çinli elektrikli SUV fikri kulağa tuhaf gelse de, otomotivdeki yeni düzenin tam da bu tür sınırların bulanıklaştığı bir döneme girdiğini gösteriyor.